Son birkaç yüzyıldır, fantastik yabancı Batı ve müttefik Milletlerin kültürel işgallerinin sinsi baskısı altında, halkımıza görsel ve yazılı basın yayın kurumlarını elinde bulunduran ve Devletin Yayın organ kanalları başta bunlara Kültürel propaganda zemini hazırlayarak halkımızın Milli ve Manevi değerlerden, koparılarak “maalesef” uzaklaştırıldık!

-Bunun açık örneğini sırayla, önce büyük şehirlerden başlayalım:

Neymiş Efendim, İstanbul, Ankara gibi, büyük şehirlerin halkı şöyle giyiniyor, şöyle düğün dernekli eğleniyor. Vb… Bu Metropol, Mega şehirlerde yaşayan başta yabancı uyruklu ve bunlara bağlı yine onların kültür ve inançlarını bizlere taşıdılar. Siyasi politik çevreler de kendi alanlarında, bu ecnebi, küfrün kültür ajanlığını yapan gayri Müslim TC. Kimlikli vatandaşlarımız kendi kültürlerini halkımıza çağdaşlık, modernlik, ideal kültürlü İnsan işte böyle olmalı; ”Bakın sizlerden falancalarda böyle yapıyorlar” vb. Diye kelime oyunları ile sempatik ve güzel çekici göstererek çeşitli aldatmaca oyunları ile bizlere yavaş, yavaş özendirerek örnek modelistliği ile bizlerin gelenek ve göreneklerimizi deriden tahrip ederek bozdular.

-Kasabalarda ki, yabancı kültür özentiliği:

Büyük şehirlerin zengin ve yabancı kültürün Örf, adet hayranlarını kendilerince, örnek alarak kendi çevrelerine, sosyal, modern ve kültürlü gösterme egosuna kapılarak her varıp bulundukları toplum ortamlarında, kendilerini üstün gösterme çabalarına düştüler. Bunları gören başka çevreler de, “biz bunlardan gerimi kalacağız, onlardan nemiz eksik” gibi aşağılık duygu kompleksine kapılarak “bize ne derler” diyen öteki zavallılar da, bu çevrelere ayak uydurma telaşına koyuldular.

-Köylerde ki, sosyetik modernleşme hayranlığı:

Köylü vatandaşım, Şehir’ e alışverişe veya davet üzere birilerinin toplandığı bir katılama gidiyorlar. Bakıyorlar ki, oradaki yakınları başka değişik bir eğlence veya oturumun içinde kendilerini yabancı hissetmemek için, onlara mecburen ayak uydurmaya çalışıyorlar. “Buradaki kimseler, bizleri hor görerek, Akrabalığımız, Dostluğumuz, Arkadaşlığımız devam edip kopmasın da bizleri dışlamasın.” Diye ister istemez kendilerine yabancı olan bu rezil, acayip davete katılıyorlar. Bir iki derken, bu tür katılımlarda ki yabancı adetlere kendileri de, başta kadınları ve gençleri kendilerine ısrarlı ve tepkili zorlamaları karşısında aile büyükleri sesiz kalarak köylümüz milli ve manevi kültürümüzü, kendi ellerimizle kıydıklarının farkındalığını bilmeyerek dışlayan yabancı hainler gibi, en saf olan köylümüz bile öz kültürüne sırtını döndüler. 

-Sonuçta:

Bu yenilikçiliğin içine, Moda adı altında, kılık kıyafet ve sosyal yaşantımızda ki, kendi öz değerlerimize edepsizce aykırı düşen acayip farklılıklarını her platformumlar da, bizlere aşılayarak yerleştirdiler. Ve birbirimizin birliktelik beraberliğinin ana temeli olan bu kültürümüz kuşaklar ve yöresel toplumlarımızın arasın da ki, Milli ve manevi bağları koparıp yozlaştırarak bizleri bölmeyi bayağı başardılar.

Bizler, oysaki Avrupa’nın sanayi ve ilimi teknolojileri alacağımıza, bize hiç gerek olmayan hayat tarzlarını almaya çalıştık, çünkü bunlar kendilerine karşı bizlerin gelişmiş bir ülkenin toplumu olmamızı kesinlikle istemediler! “bak sizleri modern gelişmiş bir Millet yapacağız bizim size önerdiğimiz kanunlarımızı alın sizde bizim gibi yaşayın gelişmiş bir Devlet olursunuz”  Diye bizleri yıllarca, Avrupa birliği kapılarında, git gel oyaladılar! Hani Kardeşim! Avrupalı olduk mu? Olduk ta, kendimizi Kültürel anlamda değil” onların teknolojisi ile sanayimizi onlarla yarış edecek seviye geldik mi? Hayır! Kültürlerini hayranlıkla taklit ettiğimiz A.B.D.ve Avrupa ve diğer yabancı ülkelere çalışa, çalışa halen kölelikten kurtulup ta, gerçek bağımsız bir devletin milleti olduk mu ?... “Maalesef, ne yazık ki” bizlerde böylece, her geçen yıl hızla çevremizdeki toplumun fantezi, lüks yaşantısına ayak uyduracağız diye Aile ve toplum yaşantımızın temeli bozuldu! Fakirimiz zenginlerle hayat yarışarak hayat şartları ile boğuşuyoruz! Aman başkalarından geri kalmayalım gayreti ile “Desinler le yaşıyoruz” kendi, kedimizi tanınmaz bir hale de, gerçek gelenek sosyal ve ailevi yaşantı birlikteliğinden uzaklaşarak artık biz bizden ayrı yabancı olduk!...

16.01.2017

Makale: Aydın Suyak

( Desinler Le, Yaşıyoruz? başlıklı yazı Aydede tarafından 16.01.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.