Unutamamanın Ağırlığında Yitirilenler


En korunaklı sığınağı,

Unutmak olsa gerek insanın.

Nasıl korunurdu yoksa,

O meşhur akıllı olma hali,

 İnsanda?

 

Musa,

Çileli zihinsel yolculuklarda yitirdi mesela,

Unutamadıklarının arasında gidip gelirken,

Kendini.

Hani kiminin ömrü boyunca bulamadığı

Ya da zahmet edip aramadığı,

Benliğini.

 

Musa demişken,

Orta Anadolu’nun orta yerinde doğmuş kendisi,

Kendine göre insanların en çilelisi,

Bozkırdan başkasını görmemiş,

Karasal bir saplantı aslında Musa’nın hevesi.

 

Denizi düşlemenin ötesinde,

Hiçbir kumsal hayali yakamaz canını insanın,

Diğer insanlardan başka,

Bir de insan unutamıyorsa.

Gönül kırıklığından beteri var mı sanki dünya da?

 

Üç kardeşten en büyüğü,

Varolmayan anasının küçücüğü,

Arada bir uğrayan babasının,

Ve kendinden küçük kardeşlerinin biriciğiydi Musa.

 

-di’li geçmiş zamanlarda yitirdik kendisini,

Unutamamanın ağırlığı tuttu ayaklarından,

Boğazına geçirdiğinde ilmeği.

Hiçbir suçu yoktu yerçekiminin,

Hiçbir suçu olmadığı gibi Musa’nın suçladığı evrenin.

( Unutamamanın Ağırlığında Yitirilenler başlıklı yazı MESUT ÇİFTCİ tarafından 17.02.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.