Ah dünya!

 

Ah dünya insanları cazibenle kışkırttın

Bir adım önde gittin yaklaşanı püskürttün

Kah sallandın depreştin kah ateşler fışkırttın

Lavların küllü tozlu sön sönebildiğince

 

Sende gezip dolaşan her canlıyı öldürdün

Bir avuç toprağınla gözlerini doldurun

Ne Mecnuna yar oldun ne Leylayi güldürdün

Çöllerin korlu közlü yan yanabildiğince

 

Sana güvenenlere taaccüp ediyorum

Alan varsa buyursun ben seni satıyorum

Daha dun uğramıştım şimdi de gidiyorum

Geçer günlerin hızlı dön dönebildiğince

 

Yer dediler adına yutarsın her doğanı

Pireden file kadar karga ile doğan’ı

Uzayı araştırdık anlamadan doğa’nı

Kutuplar karlı buzlu don donabildiğince

 

Her gelen ölüp gider yine sana gelen var

Gizemli bilmecenin hikmetini bilen var

Açlık bir yana dursun susuzluktan ölen var

Suların tatlı tuzlu kan kanabildiğince

 

Der Mikdati Ah dünya yine de sana mihnet

Ahiret tarlamızsın hasat olur her zahmet

Hayat bir ganimetse ölüm en büyük rahmet

Zalimler iki yüzlü yen yenebildiğince

 

Şair Mikdat Bal

( Ah Dünya! başlıklı yazı Mikdadi tarafından 21.02.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.