Hikaye / Yaşamdan Hikayeler

Eklenme Tarihi : 22.02.2017
Okunma Sayısı : 1451
Yorum Sayısı : 2


-İki kişilik bir oda istiyorum.
-Tabi efendim, kaç gün kalacaksınız?
-Sadece bir kaç saat sabah erken gideceğiz.
-Oldu. Evlenme Cüzdanınızı alalabilir miyim?
-Hanım teyzemin kızıdır.
-Anladım, o halde ayrı oda verebilirim ancak.
-Kadın başına kalamaz ayrı odada.
-Kurallar böyle efendim, bana verilen talimatda bu.
-Yemişim kuralını, kim bilecek canım gecenin bu saatinde, bir kaç saat kalıp 
çıkacağız dedim ya.
-Olmaz efendim,  ısrarın faydası yok.
-Neyin faydası var, çok konuşuyorsun sen.
-Beyefendi lütfen beni zor durumda bırakıyorsunuz.
-Zor durum görmemişsin sen, bırak kalsın yer mer istemiyoruz.
-Peki efendim siz bilirsiniz, kusura bakmayın.
-Kusura bakıp bakmayacağımı görürsün sen.

Adam tehditler savurarak, yanındaki kadınla birlikte otelden ayrıldı. Bir
taraftan gittiler diye şükrederken, bir taraftan da içime bir sıkıntı girdi.
"Keşke arkadaşlar yanımda olsaydı diye düşündüm" On on beş dakika sonra
Dört adam daha geldi, ikisini tanıyordum. Daha önce otelde kalan şoförlerdi.
Diğer ikisini ise tanımıyordum. İnşallah az önce gelen adam için gelmemişlerdir
diye dua ettim ama maalesef öyleydi.

-Buyurun, hoş geldiniz.
-Pek hoş gelmedik delikanlı.
-Hayırdır, bir kusurumuz mu oldu.
-Bir de soruyor musun? Bilmiyor musun sen yaptığını?
-Ne yapmışım ki? Az önceki olayı söylüyorsanız, yapacak bir şeyim yoktu. Bu
bir kuraldır ve evlenme cüzdanı olmadan kesinlikle çift almamam tembihlendi.
-Ne çiftinden bahsediyorsun aslanım, adam sana teyzemin kızı demiş ya...
-Ben nereden bileyim doğru söylediğini?
-Tek doğrucu sen misin lan?
-Lütfen doğru konuşun, aksi halde Polis çağırmak zorunda kalacağım.
-Dan dun etme, başlatma sana da polisinede.

Elimi telefona uzatmamla birlikte suratıma müthiş bir kafa yedim. Bir anda
burnumdan ve dudağımdan kan boşaldı. Yapmayın diye bağırsamda, hep birlikte
üzerime çullandılar. Temiz bir dayaktan sonra çekip gittiler. Onlar gider
gitmez hemen içeriden Otelin giriş kapısını kilitledim. Önce Polis çağırayım
diye düşündüm. Ama geçmişime dair her hangi bir sıkıntı çıkar düşüncesi ile
bu fikrimden vaz geçtim. Bir taraftan da ömür boyu ben hep bu Polis korkusunu
çekecek miyim diye hayıflandım.

Lavobaya giderek önce elimi yüzümü yıkadım. Suratım çarşamba pazarına 
dönmüştü. Ecza dolabından aldığım oksijenle yarılan yerleri sildim. Daha
fazla ayakta duracak halim kalmamıştı. Koridor ışıkları dahil bütün ışıkları
söndürdüm. Acılar içinde oturduğum koltukta uyumuşum.

Sabah Mevlüt amca geldiğinde duruma çok üzüldü.  Adamları tanıyıp 
tanımayacağımı sordu. Hayır bir daha görsem tanımam dedim. Oysa ikisini 
kesin tanırdım. Mevlüt amca da Polis çağırmak istedi. Ama ne olur ne olmaz, 
başımı daha fazla derde sokmayayım amca diyerek kabul etmedim.

Ancak bir gece daha nöbet tutmaya cesaretim kalmamıştı. İşten affı mı istedim.
Kesin kararlı olduğumu görünce Mevlüt amca da fazla ısrar etmedi.

Bir kaç saat sonra ablamı telefonla arayıp işten ayrıldığımı söyledim. Ancak
nedenini saklayarak, otel sahibinin beni işten çıkardığını söyledim. Ablam
ise canın sağ olsun, hemen para göndereyim sana dedi. Odelden aldığım 
alacağım ile bir müddet idare edeceğimi belirterek istemedim. Beni bir ay idare 
edecek kadar param vardı.

Kısa bir tatilden sonra okul tekrar başladı. İkinci vizeler başlamadan bir süre
önce gazete ilanlarından resmi bir kurumun memur sınavı açtığını gördüm.
Bu nedenle bir kaç günlüğüne İstanbul'a giderek müracaatımı yaptım. 
Allah'dan sınav tarihi ikinci vizelerin hemen akabindeydi.

İkinci vizelerde de arkadaşlarımla birlikte bütün derslerden başarılı olduk.

Seksen dokuzuncu bölümün sonu
Mehmet Fikret ÜNALAN
( Bin Dokuz Yüz Seksene Doğru (Seksen Dokuzuncu Bölüm) başlıklı yazı MehmetFikret tarafından 22.02.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.