Dün tozlu raflarda hatırlarımla baş başa bir gün geçirdim
Bakamadık birbirimizin yüzüne elimi süremedim
Baktım sadece tozlarına oysa daha düne kadar
Birbirimize yakın candan gülümsüyorduk
Şimdi hatırlarımı değil
Mahallede o terk edip giden vefasızı görsem
Tanıyamam
Oda beni tanıyamaz
Yüreğimizde bu ayrılık o kadar derin yaralar açtı ki
Karanlık gecelerde o kadar oturdum ki
Yüzümün bir tarafı hala simsiyah 
O vefasızın terk edişinin tokadının izi simsiyah duruyor
Hem yüzümde hem gönlümde
Gömemedim bir yere
Bir mezara
Bir kuyuya
Hep yüreğimde taşıdım
Bir mezara gömemedim
Kendimi gömdüm
Şimdi ikimizde birbirimize yabancı
Duydum terk edip uğruna gittiği de terk etmiş
Duyduklarımda yalan değilmiş
Bende kalan yarım kalmış gönlünü
Tamamlamak için dönse onu ve beni çürümüş bir ceset olarak
Bulacağından habersiz
Belki kapımı çalacak
Açar mıyım bilmem
Koşar mıyım kollarına 
Sinesine yine eskisi gibi sarılır mıyım bilmiyorum
İstemiyorum 
Sustuklarım ona bir ıstırap
Bir cehennem azabı olur suratını gönlünü parçalar
Bakamaz yüzüme
Çünkü bakılacak bir yüzüm
Sıfatım kalmadı ki
Bir ceset gibiyim
Aynada kendime bakamıyorum
O nasıl bakacak bu cesede
Şimdi bütün yollarım cehenneme
Kor alevli yalnızlığa hiçliğe çıkıyordu
Özlemlerim hasretlerim benden önce öldü
Hislerim duygularım benden habersiz
Ben onlardan habersizim
En iyisi hiç çıkmasın karşıma
Ben bir yanımı onda bıraktım ve kaybettim
Oda bir yanını bende bıraktı ve beni ve kendisini kaybetti
Mehmet Aluç /Kul Mehmet

( Yüzümün Bir Tarafı Hala Simsiyah başlıklı yazı kul mehmet tarafından 22.02.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.