Bir şeyler karalaya bilenlerin en büyük sorunudur 'Kabızlık' .Bu insanlar çok doludur da bir türlü kağıda dökemezler.Kelimeler sanki tıkanır kalır orada.Bunun çözülebilmesi için ya daha çok okumak lazım ya da yeni biçemler keşfedip arkasından koşmak.Zor iş tabi ama karalamak isteyen bu yazarımızın/şairimizin eli iyice kaşınıyor çünkü zamanını kalemi boş boş sallamak ve boş sayfayı seyretmekle geçiriyor. ''Eh be kardeşim zor zoruna da yazılmaz ki '' diye düşünmeyin lütfen.O insan zaten yazmak zorunda.Sadece okumakla ve beklemekle bu kabızlık geçmez ki arada bir denemek zorunda tabi. Ee sonuçta bu adam o kadar acı çekmiş değil mi?Boşuna birikmez o kadar şey sonuçta.Bu acıları da çıkartması yani kağıda dökmesi kolay olmasa gerek.Yalnız şu sıralarda dikkatimi çeken nokta şu ki yazarlarımız/şairlerimiz olayı o kadar basite indirgemişler ki sanki o kadar insan kabız iken bunlar ishal olmuş.Her gün başka bir eser.Sanki sürekli şöyle yapıyorlar; iki üç şarkı dinle, bir sigara yak, yazacağın konuyu bul, süslü kelimelerle çevir etrafını on dakika fırında beklet ve hazır afiyet olsun, çok güzel yediriyorlar.Bu kadar kolay mı acaba?Ya da şöyle sorayım.Bu anlayış ne kadar doğru?Bu hız insanı yorar ve yıpratır.Çünkü basit olan bir şey tadı hep az olur ve alıştığımız her şey rutinlik
kazanır rutinlik ise duyguları köreltir ama bence bizim hatamız şu hep daha fazlasını isterken saçmalamış olmamız ve farkına varmamış olmamız.
Basitleştirmeyin hayatınızı yaptıklarınızı hafife alamasınlar.
( Öznel Olduğu Kadar Nesnel Düşünceler başlıklı yazı Yet tarafından 7.03.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.