Loş yerde ışık yüzüme çevrildi

Orta çağ… Mâhkum, zindanda fareler

Yüzler simsiyah, gözüme çevrildi

Yansıyor ışık, tabloda kareler!


Her karesinde usanmış nefesler

Dilini yutmuş dondurmuş hevesler

Ne tırnak kalmış, ne zarda düşeşler

Cılız su akar, gözyaşı dereler…


Tek umut kalmış gezilecek pazar

Dolaşır tek tek sergi, eder nazar

Demir parmaklık bu öykümü yazar

Güneşsiz, aysız, yerde engebeler!


Düşüme kurşun sıkıyor sessizlik

Yok etti zaman varsa da eşsizlik

İsyânkar dilim sardıkça, halsizlik

Sığıntı halim unuttu töreler!


Ruhu tanıdım bedenden içeri

Çıktım dışarıya belki bir peri

Erdim, anlı şanlı bir yeniçeri

Gezdim melekler gibi yöreleri!


Yaşarım sandım diriyse, değersem

Demir parmaklık ten imiş meğersem

Anladım boşmuş başımı eğersem

Saçıma aklar düşünce, cemreler!


Ten bir elbise değişir ölünce

Temiz giy Saffet, dürde koy gönlünce!

Ayna yansıtır değişir görselde

Kalbin bekaya, açılsın perdeler!


Saffet Kuramaz

( İçimdeki Hücre başlıklı yazı safdeha tarafından 8.03.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.