.
Açılır çapraz sorguların sargıları
Sahte inzivaya çekilir s ı ğ l ı k l a r
Hakikatin kapısını çalar teslimiyet
Ve sükuta bandırılır ç ı ğ l ı k l a r
Kına yakar toprak
Mühürlenir hüzünbazların solu
Karanlığı tavaf eder baykuşlar
Mahşeri azaba çıkar dalgınlığın yolu
Cevabı ürkütür dobra kelam
Sükûtun zarını deler azar azar
Geceden yağmalanır gökkuşağının renkleri
Ve beyazlığa değer nazar
Kurşuni sancıdır her kaçış
Kaçtıkça yırtılır örümceğin ağı
Enkaza döner pıhtılaşmış şuur
Ve biter platonik kutsallığın çağı
Güve düşer güve’ne
Kırılır âfilli güllerin ince kemikli e l l e r i
Düş yolcuları sabır üfler hüznün bağrına
Ve estikçe buz tutar kimliksizliğin y e l l e r i
Cümlelerin yaşını durular zaman
Biter mezarsız ölülerin acısı
Taşın sabrı çatlar gıyabında
Ve mimlenir tesbihi yitik dervişin sancısı
Seddi aşar ‘ah’ ırmağı
Her mevsim çığ düşer kayıp lehçeye
Çığlıklara tuz basar sağırlar
Ve pişmanlıklar bırakılır arka bahçeye
Söz s/avunnmanındır
Grileşir uyuşuk uykuların dipsiz rüyası
Gözünü açmadan ıslanır toprak
Ve gömülür mış’lı hayatların gölgeli riyası
. . .
.
.
.
.