Bin dokuz yüz on beş,martın tam on sekizi,

Yedi düvel b i r l e ş t i, yok etmek için bizi,

          Denizle göğün rengi,birleşmişti mavide,

          G e m i l e r  a t e ş  topu,kızıl alevdi ide.

Kıvrım kıvrım sahiller,kaynıyordu askerle,

Yer ve gök taranıyor,ı ş ı l d a k l ı  fenerle.

          Boğazı geçecekler,İstanbul hedefleri,

          İlla almak isterler, korunaklı  yerleri

Tarih boyu a n ı l a n ,meydan  muharebesi,

Süren zaman içinde,susmasın Türk’lük sesi

           Okuma yazma bilen ,hafızasına almış,

           Uluların ulusu,tüm anılardan kalmış.

Evlâtlar hep burada,yan yana yatıyorlar,

Uzaklarda  doğdular, burada  batıyorlar.

            Her ananın gözyaşı,diğerinin aynıdır,

 

Sadist hırslar uğruna, ölüp  şehit  oldular,

Avustralya’dan gelip,bu toprakta kaldılar.

            Tek kimlik taşır gibi,yatıyorlar yan yana,

            Barış  i s t e k l e r i n i,  iletirler  cihana.

Müstevli kuvvetlerse, pek anlamaz bu sözden,

A s k e r  zaten paralı, çıkarmışlardır  gözden

            Katiyen elem duymaz, yas tutması gösteriş,

            K a r ş ı t l a r ı n a  yapar,aldatıcı serzeniş.

Türk’te bu haslet yoktur,acısı ve sevinci,

Namusu kadar  kutsal, edebi  kadar inci.

            Oku sen bu belgeyi,liderlerimizden örnek,

            İşin en doğrusu da,Atatürk’ten dinlemek.

 

  Bu memlektin toprakları üzerinde kanını döken,kahramanlar;

Burada bir dost vatanı toprağındasınız.Huzur ve sukûn içerisinde                      uyuyunuz.   Sizler Mehmetciklerle  yan  yana, koyun koyunasınız.

           Uzak diyarlardan, evlâtlarını harbe gönderen analar!

           Gözyaşlarınızı dindiriniz.evlâtlarınız  bizim bağrımızdadır. Huzur içinde-ler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır.Onlar bu toprakta canlarını verdikten sonra,artık bizim evlâtlarımız olmuşlardır.1934.

             Peygamberlerin dahi a k ı l edemiyeceği bu insani hitabı,ancak Atatürk yapardı.İşte tarihin büyük dediği g e r ç e k   büyük tek insan. (Altının kıymetini sarraf bilir) demiş atalarımız.

   O günün anaları da aynı ulvi düşünceyle cevap vermişlerdir.

     

( Bu Gün 18 Mart başlıklı yazı Özçiçek tarafından 19.03.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.