Tanıdığım bir çok arkadaşım, edebiyat ve
şiir sitelerine üye olduğu gibi, değişik hizmetler veren facebook, twitter,
İnstagram gibi sosyal ağlara, paylaşım sitelerine de üye... Ayrıca bir doluda
oyun sitesi var. Bunların bir kısmına üyelik paralı, bir kısmında da ücretsiz
üyelik mevcut. Bir çok site haliyle ayakta kalabilmek için reklam almak
zorunda, masraflarını karşılamak için bu yola başvurmaya mecburlar. Reklam
almayan sitelerde var tabi ki... Onlarda kendi öz kaynakları ve mali güçleri
nispetinde tutunmaya çalışıyorlar piyasada...
Biz de çocuk olduk yıllar önce, bizim
zamanımızda da çeşitli oyunlar ve oyuncaklar vardı. Kurşun askerler, portatif
tanklar, uçaklar, makineli tüfekler, oklar, yaylar, plastik tabancalar, su
tabancaları, mantar tabancaları vs. Şimdilerde bakıyorum da savaş oyunları
hemen hemen her İnternet sitesinde var, bunları çokça görmek olası... Biz
duvarın arkasından arkadaşımız olacak mavi kuvvetlerde ki zibidilere degav
degav ya da dıkşınya dıkşınya diye ateş ederdik de ortalık kan revan içinde
kalmaz ve de kimseler ölmezdi... İlkokul sıralarında anneme ağlayarak
zırlayarak oyuncakçıdan kurşun asker aldırdığımı hatırlarım...
Bakıyorsunuz bir edebiyat ya da sosyal
paylaşım sitesinin tam ortasında açılan bir pencerede bir tank hareket ediyor
ve sizi de tahrik ediyor ''Haydi ne duruyorsun ateş et ateş et!'' diyor
görüntüsü sana, hem görsel hem de yazılı olarak... Bir bakıyorsunuz havadan bir
uçak çıkıyor karşınıza o da sizi dürtüyor ''Haydi savaşa katıl da şu uçağı
düşür.'' Gerçeğinden ayırt etmek neredeyse zor animasyon ürünü olan bu
bilgisayar oyunlarını. Edebiyatçılar, şairler ve yazarlar doğaları gereği
savaşa karşıdırlar. Yaptıkları iş edebiyat olduğundan dünyaya kendilerince sevgi
ve güzellikler katmak için hayatlarını sürdürürler... Bir edebiyat sitesinde
böyle savaş çığırtkanlığı yapan oyunların yayınlaması gerçekten edebiyatın
özüne ve mantığına ters düşmektedir kanımca...
Oyun deyip de geçmemek lazım. Bu
oyunları başta çocuklar ve delikanlılar olmak üzere yediden yetmişe herkes
oynamaktadır. Şiddet içeren bu oyunlar haliyle oynayan gençlerin ve
yetişkinlerinde bilinç altlarına etki etmektedir. Bilimsel bir istatistik aynen
şöyledir. ''Çocuğunuz bilgisayar başında oynarken ne kadar güvende hiç
düşündünüz mü? Son günlerde yapılan araştırmalar sonucunda ülkemizdeki
çocukların % 70'inin bilgisayar, % 68'inin de oyun konsoluna sahip olduğunu
ortaya koymuştur.''
Oyun deyip de geçmeyin. Her oyun
gerçeğin birebir aynısı olmasa bile, bu gibi şiddet içeren oyunların zararlı
olduklarının bilinçli ebeveynler farkında. Çocuklarımızın ve yetişkinlerimizin
ruh sağlığı düzgün olursa daha sağlıklı bir toplum yapısına kavuşarak, daha az
sorunlu bir toplum ortaya çıkartacağımız gün gibi aşikardır. Uzman
Psikiyatristlerin bu konuda ki görüşlerine kulak verelim. ''Bu tarz savaş
oyunları günümüzde o kadar yaygın bir şekilde üretilmeye başlandı ki neredeyse
her oyun yapımcısı mutlaka bir savaş oyunu çıkartıyor hatta çıkartmayanlar bile
bu tarz oyunlar üretmenin yollarını arıyor. Sebebi elbette ki çocuk yaştaki
tüketici kitlesinin bu oyunlara olan merakıdır ancak bu tarz vahşet, kan ve
ölüm görüntülerini bünyesinde barındıran oyunlar çocuklarınızı psikolojik
olarak yıpratacaktır. Bu oyunlarda gördüğü karakterleri örnek almalarını ve
büyüdükleri zaman onlar gibi öldürmek ve güçlü olmak isteğinde
bulunacaklardır.''
Çocuklarımızı sadece, kötü alışkanlar
olan sigara, içki ve uyuşturucudan korumak için çaba harcamak yetmemekte, insan
kişiliği ile birlikte ruh halini de zedeleyen bu tip oyunlardan da uzak tutmak
gerekmektedir. Tabi ki bu oyunların yüklü miktarda üretimini yapıp, bütün
dünyaya pazarlayan ülkelerin dev şirketleri de var. Ancak üç beş tane şirket
milyarlarca dolar, insanların sırtından, hem de onlara ruhsal ve duygusal
açıdan zarar vererek para kazanacak diye de çocuklarımızı, gençlerimizi feda
edemeyiz, etmememiz lazım. Hepinize en derin sevgi ve saygılar...