Hikaye / Yaşamdan Hikayeler

Eklenme Tarihi : 25.03.2017
Okunma Sayısı : 2613
Yorum Sayısı : 5
Mümkünse sesli dinleyin...

Evliya Çelebinin; "Bu şehre küçük İstanbul denilse yeridir.  İrem bağları gibi süslü 
bir şehirdir burası." Dediği şehir. Karadeniz'in incisi Trabzon.

İki buçuk yıl yaşadığım ama hiç bir zaman ne adını, ne tadını unutmadığım Samsundan 
sonra Karadeniz'in ikinci büyük şehri canım Trabzon.

Sizlere uzun uzun güzelliğini anlatmayacağım çünkü yaşamadan bilinmez. Ne kadar 
anlatsam faydasız.

Hatta şunu da söylemeliyim, şehre ilk girişimde neredeyse, hayal kırıklığına uğramıştım, 
ilk anda  hayal ettiğim yere hiç benzemiyordu. İki yıl önce  gördüğüm şehirden farklıydı 
sanki. Sonradan anladım ki belki o anlarda İstanbul'dan yabancı bir şehre gelmenin 
burukluğu vardı. Ancak güzelliğini,doğasını yaşadıkça gördüm ve bu şehri de insanlarını 
da çok sevdim.

İş yerimiz Yalıncak bölgesindeydi. Tabi ki yaşayacağım lojmanda aynı sınırlar içinde.
Lokali ile, misafir ve kursiyerlerin yatakhaneleri ile, bahçesi ile deniz kıyısında harika 
bir tesis.
İlgili resim

Bahçenin hemen bitiminden merdivenlerle denize inmek, kayaların üzerinden güneşin 
doğuşunu, batışını izlemek var ya, Trabzon anlatılmaz yaşanır.

trabzon sahilinde gün doğumu ile ilgili görsel sonucu

Trabzon halkı, adet, yaşam tarzı, gelenek ve görenek bakımından kendine ve yöreye özgü 
özellikler taşımakta. Trabzon'da çeşitli Türk boyları yaşamaktadır. 

Çepniler Şalpazarı, Beşikdüzü, Düzköy, Vakfıkebir, Akçaabat, Çarşıbaşı, Of ve Sürmene 
ile Araklı ilçelerinde yaşamakta olup bazı yöreler en eski Türkmen geleneklerini daha halen sürdürmektedirler. 

Trabzon genelinde Çepni, Çebi, Hamzaçebi, Akifçebi, Çep, Çapoğlu, Çebili, Çepnioğlu, 
Çetmi gibi soyadları oldukça yaygındır. Bu da bölgedeki Çepni Türklerinin varlığını göstermektedir.

"Şalpazarı, Ağasar vadisindeki Çepniler yöreye 13.-14. yüzyıllar arasında yerleşmişler. 
Dede Korkut masallarında bahsi geçen folklorik birikime ve Trabzon'un diğer yörelerinden 
kolayca ayrılabilen Türkmen diyalektiğine rastlanır."

Trabzon bölgesinde giyim, batı ve doğu bölgesi olarak ikiye ayrılabilir. Batı bölgesi genelde 
daha çok Türkmen özelliği gösterirken doğu bölgesi daha çok Kuman-Kıpçak ve Transkafkas giyim özelliği gösterir. 

Kadınlarda fistanlar daha çok büyük çiçeklerle süslü, renkli ve bolca işlemelidir. Erkekler ise bölgenin yerel giysisi olan zıpka, kukula, körüklü üçlüsünü kullanmaktadır.


TRABZON YÖRESEL KIYAFETLERİ ile ilgili görsel sonucu

Trabzon bölgesinin geleneksel çalgıları şimşir kaval, kemençe, davul-zurna ve yörede zimpona, dankiyo adlarıyla da bilinen tulumdur. Sayısız çeşidi olup kadın ve erkekler tarafından toplu oynanılan geleneksel dansların adı ise horondur. 

Kolbastı oyunu 1930 yılında Trabzon'un Faroz mahallesinde başlamıştır. Farozlu balıkçıların 
kendi aralarında oynadığı bir oyundur. Farozlular aynı zamanda belki de en fanatik Trabzon 
Spor taraftarlarıdır.

Otomatik alternatif metin yok.


İşte bu canım şehirde yaşadıklarım da hayatımın en önemli anıları arasında yerini aldı.

Özellikle halen çok değerli bir dostum olan Harun YAVRUOĞLU üstadımla farklı siyasi görüşlerde olsak da, bir çok konuda fikir birliğimiz sağlam bir dostluğun temelini atıp, 
halen süren kardeşlik derecesine varmıştır.


Sevgili YAVRUOĞLU'nun Trabzon'dan ayrılacağım anlarda söylemiş olduğu bir söz vardı. 
"Bir gün ikimizden birimiz duyacağız Mehmet Fikret ölmüş, ya da Harun ölmüş diye" İşte 
bu söz bir gün gerçekleşinceye yani hak ikimizden birisine vaki oluncaya kadar da bu 
dostluk sürecektir.

Onunla yaşadığımız çok anılarımız var bir çoğunu anlatacağım elbette. O ki beni yazmaya 
teşvik eden, kalemime büyük katkısı olan önemli bir sanatçı.

Uluslar arası ödüller alan değerli bir karikatürist, ressam, yazar, şair ve  gazeteci.

HARUN YAVRUOĞLU KİMDİR?Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, güneş gözlüğü


Harun Yavruoğlu. Trabzon Akçaabat’ta doğdu. Türk Telekom Eğitim ve Meslek Geliştirme Müdürlüğü yaptı. 1980 yılların başlarından itibaren gazetelerde karikatür ve yazıları yayınlandı. Karikatür şiir dallarında yerel ve ulusal boyutta ödüller aldı. Birçok gazetede karikatür ve mizah ağırlıklı yazıları yayınlandı. Çeşitli illerde karikatür sergileri açtı. Mizah ve karikatür konularında televizyon programları yaptı.

Afiş, Kitap ve vinyetleri yayınlandı. Yazılarında ve karikatürlerinde özellikle “kadına şiddet 
ve sigara” konusunda toplumsal sorunlara değindi. Halen TAKA Gazetesinde köşe yazarlığı 
ve Yazı işleri Müdürlüğü yapmakta olan Harun YAVRUOĞLU,  bir dönem Karadeniz Yazarlar Birliği Yönetim Kurulunda ve Meclis Başkanlığı görevlerinde bulundu. Harun YAVRUOĞLU 
evli ve iki çocuk babasıdır.Görüntünün olası içeriği: 3 kişi, gülümseyen insanlar, yazı


Tam hakkını veremesem de işte bir kaç cümle ile sevgili dostum Harun YAVROĞLU.

Yüz on birinci bölümün sonu
Mehmet Fikret ÜNALAN

( Bin Dokuz Yüz Seksene Doğru (Yüz On Birinci Bölüm) başlıklı yazı MehmetFikret tarafından 25.03.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.