Yanlış yaptın Atîke!
Niçin eğmezsin ki başını yürürken,
Kaldırımlar dahî selâm durur sana, fark etmez misin?
Umut mu satarsın sen Atîke,
Nedir senin meziyetin bu cihanda.
Seni gören kırlangıç göçten vazgeçerken
Nasıl beklersin ki gitmemi.
Adâlet mi şimdi bu Atîke, nasıl verirsin hesabını.
Yanlış yaptın Atîke!
Niçin kaçırmadın ki gözlerini benden,
Aynalar dahî teneffüs etmek ister dudaklarını, fark etmez
misin?
Kaç yürek yaktın sen Atîke,
Ağır gelmez mi bu kadar günah naif omuzlarına.
Güneş doğmadan evvel şûle dilenirken saçlarından
Nasıl istersin ki öylece gitmemi.
Âdil olur mu bu Atîke, nasıl verirsin hesabını.
Bana gelecek olursak,
Ben hep yanlış yaparım Atîke!
Yanlış olanı görür evvelâ gözlerim,
Yanlış olanı seçer gönlüm ve hiç zorlanmaz.
Eğer sen bana gelirsen Atîke, tutarsan ellerimi,
Ben ilk defa doğru olanı seçmiş olurum
Ve sen yanlış yapmamış olursun Atîke,
Göçten vazgeçen kırlangıç üşümemiş olur…
Halil Ziya Doğruöz/ Bursa