Hayatta vazgeçilecek çok şey var aslında sadece vazgeçilmezliğe mahkumuz.Belki de böyle olmasını istiyoruz. Hep vazgeçemediğimiz ve hayatımızın bir köşesinde var olan bir şeylerin olmasını istediğimiz için vazgeçilmez ilan ediyoruz hatırlanmaya dahi değmeyecek olanları... ve onlar öyle bir değdi ki en hassas noktamız yüreğimize ne an kaldı nede anı... Böyle dokundular, böyle geldiler ve kıyametin en ücra köşesinde bırakıp yüreğimizi hiç dokunulmamış gibi, hiç gelmemiş gibi gittiler. Arkalarından bakmaya fırsat olmadı çünkü acılarıyla savaşmak zorundaydık, öyle de oldu. Kimimiz en ücra köşe de kayboldu, kimimiz yarım yamalak kaldı ağlasa gülemedi, üzülse sevinemedi... Yarım yamalaklığımız bile onların bütünlüğünü geride bırakırken nasıl oldu da dokundurduk yüreğimize? Bunu sorguladık bir süre ve çok sonraları farkına vardık bunun bir faydası olmayacaktı. Gidenler gitmiş yürek yaralı ve bundan sonra gelecekler ilaç niyetine tuz olacaktı o yaraya  ve hiç bir zaman iyileşmeyecekti dokunulan yürekler...
( Serüven başlıklı yazı Dikenli Yol tarafından 6.04.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.