Eskiden bu kadar yeþil deðildi bu Ankara, bizim çocukluðumuzda, o yetmiþli seksenli yýllarda. Þehrimizde doðal gaz da olmadýðýndan, kýþýn çok kirli bir havayý ciðerlerimize çeker çeker dururduk. Hayatýnda hiç sigara içmemiþ bir adam bile Ankara'da ciðerlerini tedavi ettirmek zorunda kalabilirdi o tarihlerde...

Sokaklarda araba çok azdý. Yaz geldiði zaman çocuklar sokaklarda alabildiðine saklambaç oynar bir de top teperdi. Araba dediðimde Hacý Murat o zamanýn en lüks sayýlan aracý, zaten mersedesi olan parmakla gösteriliyor...

On iki Mart 1971 Askeri Muhtýrasý ve 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi bizim çocukluðumuza gençliðimize denk geldi. Biz sokaklarda tepiþirken jandarmalar da ikiþerli gruplar halinde sokaklarda asayiþi saðlarlardý...

Adý göbekçi diye anýlýr olmuþ bir belediye baþkanýmýz vardý o tarihlerde, birçoðunuz tanýrsýnýz mimar Vedat Dalokay. Zamanýnda çok hizmetleri olmuþtur Ankara'ya...

Otuz sene önce baþkentimizde bir tane büyük market vardý, þimdi ki gibi yirmi otuz tane deðil. Mimarlýk biliminde þehirlerin hep batýya doðru geliþtiði söylenir. Bizim Ankara'da da aynen böyle olmuþtur deðiþen zaman içinde...

Her ne kadar þimdilerde çok azalsa da fonksiyonlarý irili ufaklý marketler yüzünden mahalle bakkallarý o zamanlar çok revaçtaydý. Yazlarý hele bir çoðu gece on bir on ikiye kadar açýk olurdu. Evi o semtte ise bakkal amcanýn rica minnet kapadýðý dükkanýný bile açtýrýrdý komþular...

Ha bir de az kalsýn unutuyordum çocukluðumun Ankara'sýn da ki telli otobüsleri, yani troleybüsleri. Yazlarý iþ yerine az mý sefer tasý ile yemek götürdüm babama dedeme.

Seksenli yýllar Ýnternet'in esamisinin okunmadýðý yýllardýr. O sýralarda gençlerin en büyük eðlencesi, varsa yoksa bilardo ya da masa tenisi veya taþ yani okey...

O zamanlar halý sahada maç yapmak bile yoktu, þimdilerde her semt de üç beþ tane var o halý sahalardan. Biz o zamanlar semtimizde ki toprak sahalarda, kaleleri de taþtan olmak kaydý ile maçlar yapardýk, tabi maç sonrasý her yerimiz yara bere içinde, annemizden de bir dolu sopa bir dolu azar. Olsun yendik ya sen ona bak...

Bugün þehirlerimizin en büyük sorunlarýndan biri aþýrý göç alma ve gecekondulaþma dediðimiz olgudur. Hayatýmýza arazi mafyasý diye bir kavram girmiþtir bu sayede. Þehirler güzel yerlerdir. Medeniyettir þehir, düzendir, terbiyedir, saygýdýr, medenilik tir. Þehirde olan her imkaný ve geçim kaynaðýný köylerde ve kasabalarda da oluþturdunuz mu þehre göç de kendiliðinden duracak ve tersine göç baþlayacaktýr...


Sevgi ve saygýlar...