Dekolte bir hüzündür bu

Hikâyesi sığmaz şiirlere...

 

//

 

Ey aklımın sırrına

Mimlenen kızıl alev

Yak perişan halimi

İlelebet kül et yak

Ya yok et hüzün geçitlerini

Ya şiirlerin sırrında bırak

 

Bakışımı unuttum

Güçsüz ay ışığında

Zamansız ayrılık bu nasıl öldürür beni

Her sırrımı koydum ben

Bir ırmak akışında

Nurdan bir kül yanığı

İbrahim ateşiyle

Yandırır beni

 

//

 

Yok, artık hayatın bir rengi

Bir ahengi

Yaz artığı tükendi

Kıtlık kıran bir kışta..

Dua iklimlerimi sıyırıp atmıştım oysa

Ellerimin çizgisi

Kayboldu her yakarışta…

 

Garip;

Sürgüsü paslı kapıların

Cennetin yoksuluyum

Sevdanın has zengini

Kavuşma hevesiyle

Tutkunum tüm rüyaların

 

 

Unuttum bakışımı

Yaslı dağ ücrasında

Çekildi siyah perdeler

Muhacir pencelere bıraktım göçümü kaçıncı celsede kaldı sevgili

Bu kaçıncı ayrılık

Tükenir celselerde

 

İnzivaya çekildi

Öksüz bu gülüşlerim zaman ki ey zaman

Alevden söktü

Kül yanığı besteleri

Şimdi bir dervişin libasına sakla beni

Muğlak imgelerle zikirlerim ç'ağlıyor

 

Bir müzmin hal kaplar içimin ücrasını

Sevda bu fi tarihinden beslenmiş

Zifirden toprağını

 

Aklımın zulasında

İntihara meyilli şiirler dâr sehpasına asılır

Ah aklıma her düşeni dilime döksem

Kalem kırılır, kelâm tutuklanır

Unuttuğum mısraları çöz lisanımdan şair

Anlat bana susan dilde sızlayan şarkıları

 

Bu kaçıncı nöbet tiryaki parmaklarımda izmarit rengi alev

Telleri kopuk bir sazın efkârın da tüter

İmkânı ihtimallerde duygular

 

Nuray AYHAN...

( Kül Yanığı başlıklı yazı Nuray AYHAN tarafından 14.04.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.