Bazen anlamakta çok zorlanıyorum hatta hiç anlamıyorum, algılarımızda ki anten yerli olmasına rağmen orijinal olmasına rağmen, sanki batının ürettiği antenler tarafından çekim ile algılarımızla sinyal alıyormuşuz gibi, algılama reflekslerimizin anlamsızlığı ile anlamlı olana değil de anlamsız olana doğru bizi çekmesine şaşırıyorum, hatta hiç anlamıyorum. Eğer biz hala anlamlı ile anlamsızı bilmeyecek kadar cahil isek bu dünyada yaşamamızın ne anlamı değeri var ki?
Bariz aşikâr güneş gibi
bellidir anlamlı olanla anlamsız olan. Bunu daha fazla anlamamak için akılsız
olmak gerek, algılarımızı ayarını bozmak için üç kuruşluk dünya menfaatimiz için
bozulmasına ses çıkarmaz iken, bir gün antenlerimiz kırarak boğazımızdan
aşağıya yutturmaya kalkışınca o zaman feryat edeceğiz, ulan bu nedir? Hani biz
seninleydik sende bizimleydin değil mi? Onlara hayır biz sizinle değildik, sizi
kandıran süper akıllı insanlardık, sırtınıza bindik çamur deryasını geçtik, üstümüz
kirlenmedi, sayenizde dünyanın parasını kazandık bakın cebinizde bir kuruş dahi
bırakmadık diyecek!!! O zaman algılarımız çalışsa da tamiri mümkün olmayacak, bir
nesil algısız lığı yüzünden heba olacak gidecek.
Yanılsamaları doğru almayan veya değiştirerek sunanların
kirli oyununu görmeyenler ya da görmek istemeyenler dünya menfaati için tamam sizin
söylediğiniz doğrudur diyenler, bu yanlış
bilinçle, bu yanlışlıklar zinciri ile
hem kendisi hem de geleceği kirlenecek yok olacak, birde bakacak ki kazandığı hiçbir
şey yok zarar üstüne zarar etmiş eyvah diyecek. Güçsüz bu güçsüzlerin üç kuruş parayı göstererek içi boşaltılan zihin
ve ruh dünyamızı kendi yanlışlıkları ile doldurmalarının faturasını elbette
ödeyeceklerdir, gerçeğin dayanılamaz karşı konulamaz hakiki yüzünü örtmeye
kalkışanlar bu hakikatin yüzünü kapatmaya Muaffak olamayacaklar tahammül
edilemez, kabul edilemez algı operasyonu ile yanlışa yönlendirenler, birden bir
dirilişimizle gereken cevabı mutlaka vereceğiz, bu süreç çok uzun olsa da
mutlaka bunun gerçek doğru olan cevabı suratlarına çarpılacaktır.
Yeter ki algılarımızı anteni yönü olan, Yüce İslam Nur Kur’an
Nurdan Nebiye dönük olsun, gerisi teferruat olur, az çileli olsa da sabırla
açan cennetten güller olur ,gülümsemeler olur.
Mehmet Aluç