Hüznü katık yaptığım gecenin pergeli

Yine tokat gibi yüzüme vuran öfkeli bir esinti

Ahkâm kesen aryalarına inat evrenin,

Çömeldiğim izdüşümüne ektiğim ölümlü gölgeleri

Sefil ve mahrem kaygılardan düşen payıma,

Edebin tekerinde kırık bir rahle;

İçimin surelerine kenetli,

Adsız kıtaların reverans yaptığı uzvu evrenin;

Deniz aşırı ülkelerden kopup gelen ölü çocuklar

Yine vuran sahile

Ve hayli ıslak ve temkinli ölümün miadı dolmamış iken.

 

Andıkça sevdayı,

Metazori bir tebessüm hele ki insan pazarında

Yetim bir düş kadar ıslak ve kaygansa zemin:

Adsız adamlar toplarken ölü çöpleri

Bir de bir de annelerin acısına ortak çıkıp

Bile bile öldürdüğüm doğmamış çocuklarıma nazire

Aslında yanmayı meşk edindiğim her diril gün

Ve şiirde kaykılmışlığım…

 

Aşkı maruzat bilip de yoldan çıkmışlığı mı yoksa

Ölümlü nidalarında ölgün bir yüreğe de sus, demenin bedeli

Olmalı her geceden üreyen,

Her sabahı da, yeniden doğ deyip tetikleyen bir sancı.

 

Açılarım ne dar ne geniş;

Acılarım ne var ne de yok;

Aykırı bir nizam işin aslı

Reşit deryaların eşit insanları olmalı, deyip de

Kandığım her söze kılıf geçiren

Debdebeli söylemler.

 

Hey, sen çocuk;

Nedir acelen?

Hey, yürek, sanır mısın ki

Bir özleyenin var?

Hele ki sen evet, sen deli fişek

Kopup da geldiğin hangi cennet ise

Aşk yine mi kovuldu kapısından?

 

 

 

 

 

 

( İçimin Surelerine Kenetli... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 29.04.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.