Zaman en sinsi ve en şişkin cüzdan;
Dökülen dişlerin boşluğuna düşmek
gibi
Düşmüş kadınların zafiyetine yenik;
Garip bir terennüm üstelik
Onca bağnaz kelamı
Reşit bir acıya devredip de
Hükmetmek ömre:
Saydıkça soldan sağa;
Bazense tokadın tık nefesi
Endamlı ölümler biriktirmek en
alasından,
Yüzü suyu hürmetine bunca ela
sancının.
Adı varsın olmasın sair duygunun,
Varsın es geçeyim son bin yılı
Bir de tokuşturayım ömrün varsıl
ritmini
Hanidir hacizli hanidir vakur hanidir
Çok çok kırgın bir de bir de…
Demem mi mazeret de kaçışır durur
bunca insan?
Kefilim ne dünüme ne de gümbürtüye
giden
Adsız rotamın bakir yalnızlığına bir
kılıf geçirmekse maharet,
Altı üstü soytarı bir faniyim
Bir de kalburüstü hayallerini
çalmışken
Şiirden damlayan hezeyan,
Aklı evvel bir dizede mademki diz
dizeyim gölgemle
Ne mi olurdu onca sükûtu yâd edip
Bir de zuhur etmeseydi keşke
demelerimi hükmen
Mağlup sayan evren.
Ah ki ah, sevdalı çocuk
Ya da sen; hani durağan öfkende tövbe
etmeni dilediğim
Gerisin geri de kaçarken çocuk neşem:
Peki, anlaştık mademki ifrata kaçan
bir sunumdu
Olmazın oluru lehçemde saklı tutulası
Deniz aşırı hezeyanlarım
Sen de varsın kayıp git ellerimden,
Suretim solmadan ayaz bir yürekte
kaykılmış
O eksende
Bir de milat bildiğim her yerginde
çatık kaşların
Maruzatı varsa teker teker
Yeter ki kaçıp gideyim
Vakti gelmeden.
Doz aşımı bir şiirden arakladığım son
dizemde
Kıyama durduğum o tebessümünde
saklıyken şifren
Üstelik çözülmeye ne hacet,
Ne de olsa çömez bir şairim
Gölgeler istihbaratta rencide edilesi
Bir kıyım olsa da yüreğin intiharı.