Tam da yüreğimden, evet yüreğimin tam da ortasından kırıldım.

Bu kırılış kuru bir dalın ortadan ikiye ayrılması değildir.

Bir buz tabakasının da çatlaması değildir.

Bir fay kırığı da değildir yerin altından uzayıp giden.

İçten içe uzayan; damardan damara değen, sinirden sinire eklenen bir kırılma...

İnsanla ilgili...

Kalple...

 

Nasıl kırıldığımı görmüyor musun?

Farz et ki bir cama taş atmışsın ve onu tuz buz etmişsin.

Porselen bir tabağı elinden düşürüp paramparça etmişsin.

O tuz buz olan şey kalbimden başka bir şey değildir.

Paramparçan olan da!

İnsan sevdi mi ölesiye, kıyar mı sevdiğine?

Çizer mi onun camdan kalbini

Kırar mı hasretten kurumuş dala dönmüş yüreğini?

Sanmam.

 

Saç kırığı değildir içine düştüğüm dert.

Tırnak kesiği de değildir.

Bir cam çizerle çizmişsin yüreğimi ortadan.

Bir elmasla canımı çizmişsin.

Canımda senden kalan kırıklıklar var.

Kuaföre gitsem düzeltir mi bu kırıklıklarımı?

Japon yapıştırıcıyla eski haline getirmeye çalışsam izi kalır mı kalbimde kırıklıkların?

 

Şimdi sen kalkıp en güzel gidişini tahkiye ediyor ve betimliyorsun ya, işte ben o an ölüyorum adeta.

Bir insan kırarak mı gider sevdiğini?

Gözü yaşlı koyarak mı gider?

Unuturcasına mı gider?

Silercesine mi?

 

Her tarafım kırık içinde.

Aklım, kalbim, sevdam, şiirim, hikayem.

Alçıya alınmış hislerim.

Beton dökülmüş adeta kalbime.

Kurumuş da çatlamış orta yerinden kalbim.

 

Korkarım ki kırdığın yerden kırılacaksın.

Buna razı olamam.

Kırılsam da kırılmanı dileyemem.

Değil kalbinin kırılmasını saçının bir telinin dahi kırılmasını isteyemem.

"Kırdığın yerden kırılacaksın" derler ya, sen sakın kırılma!

İkimizin yerine yeterince kırılmışım.

Kırılmadık nem kalmış!

 

 

Gözlerim kırgın bakar.

Sesim kırgın çıkar.

Kalbim kırık olur.

Sözlerim de saklı olur kırıklıklar.

Canıma işler, canım kanar, yanar, amenna bütün bunlara.

Yine de sana dönsün istemem hiçbir kırıklığım.

Seni azat ediyorum her türlü kırıklıklarımdan, ıstıraplarımdan ayrı tutuyorum, acılarımdan uzak görüyorum, hüznümden bigane sayıyorum.

 

Nasıl da kırılmışım rabbim?

Bir okyanus buz tutmuş da kırılmış gibi.

Bir gökyüzü donmuş da çatlamışçasına...

Bir kalp camdanmışçasına...

Yer kırığı var da yâr kırığı olmaz mı?

Dört yanım yâr kırığı...

İçim dışım, aklım başım ve en yıldızlısı canım.

( Kırdığın Yerden Kırılacaksın başlıklı yazı GürhanGürses tarafından 6.05.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.