Şimdi
Kısılıp tüm şiirlerin koy'una
Genzimde dalgalanan bir Akdeniz akşamındayım...
Yıldız biriktiriyorum saçlarımda
Gel ey efsun bakışlı yar
Samanyolu'nda bekliyorum...
Şimdi dilimde sancılanan onca mısrayı
Nasıl nakşedeyim,
Bir kaç şiirin gerdanına.
Lügatime sığınan sırları ifşaya durur kalem!
Gözlerimin çeperinde saklı yağmurlar gibi bekliyor
zamanını
Kırılgan bir mevsime ulanır ellerim
Ne bahardan haberli
Ne yazdan itirazlı bir haldeyim
Bir fasıl dinletisi
Bazen saba,
Bazen hüzzam makamında
Gönlüme salar o duru ve berrak nağmelerini
Ahraz sözcükler çözülür,
Avazımda en latif şarkılara dönüşür besteler
Ben derdimin en koyu tonuyla aşinayım hüzün yağmaya
Bir duanın içine üflenen sükûtun sessizliği suretimin
tenhasıdır,
Misal
Her nağmeden bir söylem sızar
Kızıla bürünür ufkun sonundaki ışık
Ben renkleri bir âmânın gözlerinde çözdüm
Ebemkuşağını bağladım göklere
Denizi, dalgayı, yağmuru, bulutu sevdim
Elleri kir kokan
Bir Sabi’yi sevdim.
Külden mütevellit
Ateşin ölümünü sevdim
İçimde gurbete uzanan
Hasreti sevdim
Uzaklara dalarken sözler biriktirdim,
Sevdaya dair...
Titrerken avuçlarım, terleyen bir gölge gibi hayallerimi
Masalları sevdim
Bir tek harften öte
Her harfin gizemini sezdim..
Şimdi,
Tek bir cümlede sürgün yemiş bir mahkûmun telaşı var
Satırlarımda kavga
Sığmıyor duygular bazen göklerce çizsen
Esaret güncesi ömür biter mi efkârı bir şiir daha
düşürsem kitabın tam orta yerinden.
Nuray AYHAN...
Yazarın
Önceki Yazısı