Niye...
Bülbül figan eyler
Her lahzada kendinden geçer
Nasıl bir iştiyak ki, 
hasret, firkat halde zuhur eder
Hilkat masumiyet adına 
sır olan keder, akıl 
ve irade insan içinmiş meğer
Can olan, beşer olarak kalan, 
cehaleti savunan, 
asabiyet içinde yaşayan, hak 
ve hukuku tanımayan nereye gider

Ümitsiz...
Bir aşka düşme
Hikmetine 
malik olmadan üzülme
Her başına geleni 
kaderim diye sahiplenme
Zafiyetlerin le, Sünnetullah bir 
birinden ayırt etmeyi öteleme
Gönül aşkı ne heves, 
ne arzu ve ne de emele tabi olan 
ülfet tir, zafiyet gösterme
Ruhunu, vicdanını, aklını 
ve marifetini, irfanla kuşatan 
sevda olmadıkça güvenme
Salt nefsin ve tatmin olman için 
aşkı ve sevdayı dillendirip küçülme, 
o ne büyük mürebbiyedir sual eyle

Ey saki...
Nedir bu halin
Nasıl bir hülyadır bu hayalin
Düşünürsün, derinlerde 
iz sürersin hiç çıkmaz sesin
Deryalarda gemilerin mi battı, 
aklın mı karardı, 
umutları karayel mi 
koparttı söylemezsin
Yine üzgün ve sürgün bir şekildesin, 
ne yer ve ne de içersin, 
derviş gibi başını öne eğip zikre dersin
Derdini söylemeyen 
derman bulmaz derler, 
derman hak katındadır bunu bilmezler, 
neden sır olup göz yaşı dökersin

Mustafa Cilasun
( Bülbül Figan Eyler başlıklı yazı Yazan Adam tarafından 21.05.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.