Neden ağlar hayalin
neden gözleri nemli;
Dinlediğim şarkıda her nakarat elemli…
Sağır-dilsiz taşların yüzündeki her bölüm;
Her biri ayrı yaşam her biri ayrı ölüm…
Ömür denen fasıla uçup giden kuş olur;
Kalanların baharı hazan olur kış olur…
Birkaç teselli sözü sonrası safi keder;
Kapanmasa gözleri “neler söylerdim neler”…
Vardır elbet dilimde her duamın kimsesi;
Okunurken gülümser son gönül hikayesi…
Varsın olsun yalnızlık hergün yakamdan tutsun;
İkiden bir çıkmadı, unutanlar unutsun…
Hayat bu devam eden bir filmin matinesi;
Ne ucu belli artık ne gidenden ötesi…
Sadece susmak düşer nihayet payımıza;
Keder düşer günlere, haftaya, ayımıza…
Çerçevesiz resimler duvarlara asılır;
Yosun tutan o taşlar yüreklere basılır…
Her geçen gün anlarsın yalnızlık kaderimiz;
Koynumuzda saf tutup gülümser kederimiz…
Seni bekler sessizce beklenmez geleceğin;
Adını hasret koydum koklanan her çiçeğin…
Her gidene ağlayıp, unuturuz gülmeyi;
Gücüm yetseydi eğer öldürürdüm ölmeyi…
Ali ALTINLI – 21.05.2017
Saat: 11:36