Libasından Çıksın Ruhlar
Libasından çıksın ruhlar
Yapraklarını döksün ağaçlar
Yorgan olsun masmavi gökyüzü
sevdamıza
Nebi izinde kanasın mı sevdam
ayaklarımız
Yüksünmesin sevda yükümüzü
çeken kelimeler
Yüksünmesin ağzında bir
zeytin dalı ile güvercin
Konsun karı olan dağlarımızın
başına
Libasından çıksın ruhlar
Kınasın tüm dünya gülüşlerimi
İçten vurulurken ben sana
nazlı çiçeğim
Kuyuların en güzeli bilir
misin sevdam…o bedirdir
Sanki nebinin dudakları
değmiştir
O gül nebinin… dalarken kızgın çöl sıcaklığında
Bilirim kızarır verir
sevdamın gül dudakları
Libasından çıksın ruhlar
Şairler yürek hamalıdır yani sevda çeken yürek
Kalemlerini sevda denizine daldırıp
Yüreklere aşkın ve sevgini tanelerini serpiştiren
Yürek hamalıdır bilir misin
sevdam
Taşlanırken nebi nasipsizler
tarafından
Cebrail sanki perde olur tüm
aleme
Libasından çıksın ruhlar
Narı gülüşlü adamlarda
yorulurmuş be gülüm
Beyaz sayfalar kıskanır oldu
siyah sayfaları
Kalem yürek derken bıkıp usanmadan
Denizlerde belki kurudu
yağmurlara küserek
Bir uhut dağı kadar dua tutar
mı beni
Libasından çıksın ruhlar
İnsanlar,insanlar saklayıversin
çift yüzlerini
Yüreklere düşen yabancı mı
yabancı bir ses
İrkiliversin sözcükler
denizin dalgalarında
Kaçın be çift yüzlüler kendi
kaderinizden
Bir uhut dağı kadar dua tutar
mı beni…
MÜSLÜM TEKALTUN
(
Libasından Çıksın Ruhlar başlıklı yazı
m tekaltun tarafından
22.05.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.