Galata köprüsünde gördüm ne çok oltayı

Çıkarsa üç beş balık sulu kovaya dolan

İçimi sızlatsa da soğuk, ne hoş vahası

İstanbul sevgisiydi dost, dilime dolanan…

 

Yürürüm kalabalık da, Sirkeci’ye doğru

Nihayet işportacı topluyor mallarını

Balık ekmek satmak için tüter borusu

Son vapura giderken gece bekler yarını…

 

Dinliyorum dalgaları, martı çığlıklarını

Bakıyor nurla Yeni Cami’nin mimarisi

Etrafımda insanlar değişir kılıkları

Süleymaniye saklar karşımda kederini!

 

Metroda üç beş kişi konuşup bekleşiyor

Ellerinde paketler neşeyle eyleşiyor

Topkapı’ya otele gideceğim birazdan

Dlimde zikir, dua, nasiplenir niyazdan… 


Üşüyorum aslında sarıldım ceketime

Güneşin batışıyla nem soğuğa karıştı

Ağrıyan diş etlerim zonkluyor suratımda 

Umursaman gezerken, dense yüzün kırıştı!

 

Yürüsem dedim, daha iyi olacak o an 

Sultan Ahmet’te uydum imama kıldım namazı

Amatör çalgıcılar dinledim zaman zaman

Beyazıt’ta yağmurun hissetmiştim hazzını…

 

Birkaç adım gidince göründü şok sağanak

Bir çırpıda sığındım ahşap oluk altına

Sonra bana zevk verdi koşuşanlara bakmak

Yağmur dinmez dedim, ulaştım ilk durağa!

 

Durmadı yağmur asla, yürümek yarım kaldı

Kısa bir süre sonra gördüm güzel otelim

Gecenin son demi düş, güzel bir uyku aldı

Dışardan gelen sesler oldu uykuma yelim!

 

Saffet Kuramaz

( İstanbul’da Bir Gece başlıklı yazı safdeha tarafından 25.05.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.