Misralarim  ağlıyor

Sözcüklerim feryat ediyor

Siirim ic geçiriyor adınla

 

Sordular aşk nedir ve kimedir

Ulu Nebinin hissidir aşk ve onu anlamaktir

Aişe annemizin gözüne bakarak Kördüğüm gibi demektir

Aşk ilk gün ki gibi olmaktır

El Habbu El Hakiki sensin iki cihan Peygamberi

Ne derin bir anlamdır eseri

Kuyular anlatır seni Yusuf misali

Yunuslar geçerken yanında edebinle hoş olurlar

Ateşler dile gelir adınla

Karınca yuregiyle devlesir inanışla

Bıçaklar keser elleri Yusuf guzelligiyle

Ama senin askinla Alemler titrer Efendim

Emin olan bir aşkı tattirmak cihana

Temiz ve saf kokulu sevdanı tattirmak

Bir an olsa ve durulsa denizler

Yine tebessumle dalgalar boğuşuyor Efendim

Ne çok severdin Ummetini

Iste ask budur, ebedi sevmek

Bir gün gel ve lutfet gönlümuze

Secdeye gidelim En Güzelimize

Ve aşkı anlatmak;

Karanlıkların en ortasında hıçkırıklar anlatti bana

Dünyanın aldatmacasinda bir parça olan Aşkı 

Ve sustu gece, gündüzleri hüküm sürdü vuslatı

Ve bir rüzgarın sesi aydınlatti ufkumu

Le Tehzen diyordu

Le Tehzen umidin bir anahtari

Kimsesiz degildi iki yolcu ve sahipsiz değildi

Aşkın anlamına giden iki yürek

Sonra, birisi Fe Eyne Tezhebun dedi kısık sesle

Ummetin gidişini soran biri var, davası insanlar

Kul olmak... Yaradana aşık olmak...

Isminle durur kalbimiz ve susar dilimiz

Tarifsiz kalır sozcuklerimiz

Ve bir uykunun içinde uyanarak buluruz Vuslatı

Ve aşk,

Elciyi anlatan bir aşk,  sahabeleri tebessum ettiren bir aşk

Asırlar sonra seninle yanan bir aşk

Senin aşkın Ey Nebi...

Özendiren aşkları gördüm seneler öncesinde

Diz çöken bir adamın, bakışlarının önünde

Yüreğin durduğu zamanı anlattı bana haberciler

Şimdi dokunuyor bana sahte ve kirli eller

Merhaba, Ey doğuşuna hayran kaldığımız güneş

Merhaba, Yanimda mahzun gezen boynu bükük

Ve bir an duruldu hersey, bekleniyordu bir haber

Şimdi öğütler aldı beni, sessizlikler içinde

Ve örnekler sıralanagelmisti bir anda, gözümün önüne...

 

Bir hayal tufani sardı beni

Unutturmak istemiyordu

Ve haykirarak, yalvararak biri sesleniyordu

Dökülen ve iç yakan bir feryat

 

Unutma! Ey Aşık, Unutma!

Bir Fatîma olmadan, Alini bulamazsın.

Bir Ali olmadan da Fatîmana yanamazsın.

Yada bir Ümmü Zer olmadan, Ebu Zerini göremezsin.

Ebu Zer misali Ümmü Zerini sevemezsin.

Osman olmadan zinnureyn tadamazsin

Musablar ve Omerler misali yanamazsin

Selam olsun güzel yürekli ve temiz insanlara

Ebedi aşkı hissedenlerin dayandığı bir yer olmalı diyordu

Onu bulmadan kim, neye ve kime gitmiş ne âla

Aşkınla titriyordu yazdığım sözcükler

Ya İlahi, Rahmetinle buluşuyordu ameller

Ask Kudüs gibidir, boynu bükük

Aski çetin davasi büyük

Çocukların haykırışidir ask

Umidin timsali bekler kaderini

Ask Mekkedir kucak acar ümmete

Ama senin sevgin ve ozleminle Yâr

Rüyalarda sessiz sessiz dalan ve yanan bir buluşma

Gerçek ask sensin Ey Nebi

 Şimdi susuyor hersey hayalinle

14 Asırdir yanan bir haberciyle

Ve tarifi olmayan bir duygu sardı

Anlar aşıklar,  ask nedir ve kimedir

Ey Nebi!

El Habbu El Hakiki sensin...


MUHAMMED KARACA

( Gerçek Aşk - El Habbu El Hakiki başlıklı yazı Nağmeler tarafından 10.06.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.