Bir kat daha çıkmalı yalnızlığın istimlâk duvarına,

Kanayan boyaları da sürmeli kat kat;

Sure tadında güneş alan hangi pencere ise

Yıkamalı güneşle iç yangınlarından hallice

Ve çatlak sesiyle duvarlar yalıtmalı hüznü;

Geçkin yıldızları da şerh düşmeli her yüzüne

Önden cepheli ay izlekli kadınların muhitine düşmüşken yolu.

 

Sandıklarda naftalin biriktiren;

Çörekotu ile nazarı bertaraf eden babaannem

Gelse de aklıma gecenin zikrinde,

Ne desem boş… en iyisi mi uğrayım yarın

Yolum düşmese de ve gitmişken

Uğrasam bir de solundaki cephede

Yatmayı meziyet bilmiş oğluna

Ve fısıldarken Tanrı kulağına mezarlık bekçisinin.

 

Sırlarımı saklı tutmalıyım,

Sağ ayağımla ilk adımım ve dilimde Besmele,

Hele ki inanmışken kelimelerin gücüne.

Sarpa sardı yanık umutlar, kaynak yaptığım

Dün yüklü özürlerime

Bir de çetrefilli bir yolculuk ise addedilen

Zürriyet düşkünü mağdurların diline

Kırmızıbiber mi sürsem?

 

Orta yaşlı bir muallime rastladım dün,

Gıyabında reşit bir gölge,

Tutmasını istediğim elimdeki imzasız dilekçe:

Neydi maruzatınız?

Beni de alsanız yanınıza,

Sırlarımı sererim tam da sınıfın ortasına,

Diyenlerden korkmalı belli ki:

Yine nazarında kiminin sihirli bir yüreğim,

Sinirini bertaraf eden yüreğin müridi de

Şu sefil kalemden ibaret bir yengi tadında

Kala kalmışlığım belli ki posta kutusunda ruhumun;

Tabutlarda dizi dizi lehçe

Yine pelesenk bildiğim mücbir sebep;

Kafa karışıklığınız da ihanet etti size, dercesine

Külliyen yalan olduğuna dair iddiam

Belli ki bir gıybettir şahsıma yönelik saldırı

Akabinde yüzü suyu hürmetine

Duyduğum şu minneti de kabul buyursanız…

 

Cephesiz yangınlarımın solundayım

Ve sayıyorum soldan sağa;

Bir sen bir de ben bir de biz olduk diyebilsem:

Tantana yüklü nizam, safkan aldatılmışlığımla

Baş başa;

Kerrat cetvelinde hapis hangi sayıysam vay halime.

 

Dolgun yüreklerin maruzatı mıdır hep

Kaykılmış cahil cümlelere çektiğim rest

Yine de olmazın oluru bir mutluluk peyda olur da,

Devreleri atan en yorgun benliğe rast gelir ansızın,

Seğirtir de usulca,

Yakalar köşesinden yuvarlak belleğimin:

Olmayan açısında bir virgüle rast gelirim de hani

Ve yuvalrarım tüm sayı ve harfleri:

Yorgun zamandan sızan kâhin bilgelerin de zuhur ettiği

Aklımın ıslahevinde serili boydan boya,

Sefil rotamın ön cephesi

Yine arkama almışken evrenin nef(e)sini.

 

( Evrenin Nef(e)si... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 12.06.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.