Söze başlamadan önce şunu belirtmek isterim Almanyada herkes istediği bir
arbaya sahip olabilir araba almak için olanakları vardır bu anlattığım olayı okuyanlar sanmasınlar mercedesi
duyunca hayatı böyle algılıyorum.
Yıl iki bin iki haziran ay ının üçünde bir mercedes marka araba aldım arabanın
rengi metalik karanlık mavi koltukları siyah giri desenli arabayı aldıktan iki
hafta sonra
memlekete köyüme gittim annem rahmetli olduktan sonra yalnız yaşayan babamın
kapısı ününde durdum kapı zerzesini sevinçle vurdum yavrum gelmiş diye içerden
gelen sesini duydum bekledim kapıyı açan olmadı
Meğerse babamın gözleri kör olmuş görmüyormuş o yüzden kapıyı açamamış ve oğlum
sen gel diyordu içerden babamın ağlamaklı sesi yüreğimde bir sızıyla girdim
kapıdan içeri yanına vardım beni görmüyor
babamın ıslak gözleri yılların biriken hasretiyle sarıldım özlem kokan
boynuna babamın yavrum diyen sözleri
içimi dağladı
Hemen tutup öptüm o sıcak ellerini mendil ile sildim gözlerinin selini hadi
baba dedim gidek doktora gözlerinde katarak vardır çaresi vardır dedim sevindi babam
evden çıktık dışarıya babamın evinin önü çamurdu sekiz on metre çamuru
yürüdük arabanın sağ ön kapısını açtım babamın ellerinden tutup arabaya
bindirmeye çalışırken babam arabanın koltuğunun tam ortasına bastı
ayağında ki çamurun izi bir mühür gibi koltuğa çıktı babam görüyor musun
oğlum ter temiz koltuğunu çamur ettim dedi bende baba ne önemi var çamurdur
sileriz temizlenir sen sıkma canını dedim baktım halen üzülüyor koltuğu çamur
ettim diye ne kadar üzülme babam dediysem
üzülmemesi için ikna edemedim
o yıl gözlerini katarak ameliyatı yaptırdık
bir gözü görüyordu ve biz almanya
ya döndük aradan altı yıl geçti babam hakkın rahmetine kavuştu araba halen
bende duruyordu her binişimde babamın ayak izini koltukta görüyordum onun için
arabamı çok seviyordum bazen konuşuyordum arabamla babamın ayak izi var sende
seni alıp eve götüresim geliyor koltuğunda yatasım geliyor diyordum
sevdiğim arabama on beş yıl bindim sayısız tehlikeli kazalar atlattım
arabaya kullandığım süre içinde gün geldi eskidi artık arabamdan ayrılmanın
zamanı geldi satma kararı aldım bin beş yüz euro ya bir Afkanistanlıya sattım
teslim ederken gözlerimden yaşlar döküldü
o gün bir şiir yazdım ayrılması zor geldi mecedesimden diye ondan sonra
gittim bir yeni mercedes daha aldım rengi siyah koltuklarının kenarı deri orta
kısmı gıri kumaştan arabayı aldığım günün gecesinde babam rüyamda bu arabanın
da aynı çamur ayağıyla koltuğuna bastı sabah erken kalktım doğru arabaya gittim
kapısını açtım baktım babamın çamurlu ayak izini gördüm eski arabamı unutturdu
bana şimdi bu arabama gözüm gibi
bakıyorum..Ali Şahin (Azizoğlu)
Mercedesimden
Sılamın yolunda koşardı koçum
Ayrılmak zor oldu Mercedesimden
Satıyorum dedim burkuldu içim
Ayrılmak zor oldu Mercedesimden
***
Çok bakımlı güzel civarda tekti
On beş yıla yakın yükümü çekti
Satınca dünyalar üstüme çöktü
Ayrılmak zor oldu Mercedesimden
***
Çakıllı yollara sürüp gezmezdim
Aheste gaz verir onu üzmezdim
Jepler sollasa da asla kızmazdım
Ayrılmak zor oldu Mercedesimden
***
Bilmem uzun şaftı gözemi geldi
Bir suratsız çarptı kapısın deldi
Üzüldüm ellerim cebimde kaldı
Ayrılmak zor oldu Mercedesimden
***
Bir teyip takmıştım ona özeldi
Aleminyum cantı parlak güzeldi
Yıkayıp silmekten rengi azaldı
Ayrılmak zor oldu Mercedesimden
***
Bin beşyüze verdim ucuza gitti
Sandım zevk dünyamın güneşi battı
Başka olmak için hevesim bitti
Ayrılmak zor oldu Mercedesimden
***
Satın alan Afkan yağına baksın
En önce tükenmiş firenin taksın
Kaç para maserif çıkarsa çıksın
Ayrılmak zor oldu Mercedesimden
***
Şahin der Afkanlı hayırın gösün
Fazla gaz vermeden keyifle sürsün
Eğer naz ederse adımı sorsun
Ayrılmak zor oldu Mercedesimden
Almanya
Ali Şahin (Azizoğlu)