BABAMIN MEZARI

 

 

Dün mezarına gittim.

Soğuk mezar taşlarıyla konuşan

Elli yılı bir kalemde silen

Küçücük bir çocuktum o an…

 “Kızın geldi babam!”

 

Biliyor musun orada

Kimse kimseyi kınamıyor,

Söylene söylene,

Seninle hayalimde konuşa konuşa

Gezindim.

Tepki veren olmadı.

 

Yanımdan geçenler çoktu,

Herkes kendi acısıyla sınanmış,

Yürekler yanık…

Yaşlı bir kadın

Kocasının mezarına kapandı:

“Biz geldik çocuklarınla,

Mezar yerini karıştırdık ama

Unutmadık bu bayram da seni…”

İçim acıdı,

Ben bulamamıştım hala

Mezarını babam…

 

Başı kesik koyun gibi

Dolandım mezarlığı,

Bildiğim halde yattığın yeri

Bulamadım bu kez…

“Babam, el et bana,

Buradayım de!” diye

Yalvardım sana…

İşte o an mucize oldu,

Gördüm seni gördüm babam…

Yağmurlar silmişti

Mezar taşındaki yazını,

Gözlerim de eskisi gibi

Keskin değildi.

 

Çocukluğumun

Canlı tanıdığıydım o an,

Yarın asır öncesine uzanan

Diğer tanık da sen

Toprağını yorgan,

Taşını yastık yapan…

 

Mezarının üzerine düşen,

Çam kozalaklarını temizledim,

Ellerimle süpürdüm

Mermerinin üzerindeki

Çam ağaçlarının iğnelerini,

Batmasın sana babam…

Benimki de işgüzarlık baba,

Yılda bir kere zor geliyorken yanına…

Affet beni…

Ama sahipsiz değilsin,

Yaradan’a emanet,

Her gün okuyorum,

Sana yolluyorum:

Bir Fatiha,

Üç de İhlas…

 

 

Çocukluğumun

Canlı tanıdığıydım o an,

Yarın asır öncesine uzanan

Diğer tanık da sen

Toprağını yorgan,

Taşını yastık yapan…

 

 

HARİKA UFUK

ADANA

05.10.2014

SAAT: 20.00

( Babamın Mezarı başlıklı yazı harikaufuk tarafından 18.06.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.