Hani şefkatli kucak, coşkuyla atıldığım;
Hani mutlu masallar, prense satıldığım,
Nerede yer sofrası, gülmeyle katıldığım;
Bütün sevinçler yarım, düşüme girer misin?
Ölümün rengi siyah, hayat, açık kırmızı;
Hangi yaş da ç/alsa dert, gelip ecel hırsızı,
Hem bereketim kayık, hem de kutup yıldızı;
Allım, yeşillim, sarım, düşüme girer misin?
Her yıl daha derinde, yokluğundan bir sızı;
Sinsi yılan gibidir, zamansız sokar bazı,
Hep boşa kovalarım, hayal tavşan ben tazı;
Belki kanar efkarım, düşüme girer misin?
Bıraktığın izlerden, canlanır, sarsar anı;
Ne terini unuttum, ne de yağlı şapkanı,
“Baba “ buzdan soğuktu, sever idim “bubanı”;
Soyum, namusum, arım, düşüme girer misin?
Sensiz her bir şey yarım, mecburum itirafa;
Oğlum sancaktar bubam, sana kırdığım gafa;
Üç ihlas bir fatiha, koşuyorum tavafa;
Zeybek, halayım, barım, düşüme girer misin?
Acun gençlik yamandır, küpüne zarar sirke;
Ataya suç vebali, ramakla denktir şirke,
Emanet şempanzeyim, Nuh’tan bakiye sirke;
Göçtüğün yaşa vardım, düşüme girer misin?
Kadir KOCA-18.06.2017