Adıyamanı...
Çok severim, ezgilerini dinlerim

İlk geziye 
gittiğimde hizmete aç gördüm
İnsanlarının samimiyeti 
ve mahzun haline şahitlik ettim

Ölümsüz 
olmak için devrin kralının 
Nemrut dağında ki emelini seyrettim

Her inancın 
simgesini 
dağın en yüksek yerine 
devasa taşlarla 
yaptırarak dizdiğini müşahede eyledim

Aşkın, 
sevdanın, örfün, asabiyetin, 
dini hassasiyetin daha belirgin olduğu 
Adıyamandan tuhaf bir gariplik hissettim

Konuş...
Aşkın ateşiyle tutuş
Ne vakit olacaktır hevadan kopuş

Her cefa 
ve çile beşer için zor gelen yokuş
İlim ve edep sahibi, 
sabır ve irfanda azimle uçan bir kuş

Ruhun 
kanatları olmalıdır aklın, 
marifetsiz serap gibidir , 
menzile nasıl gidecek görmeyen baykuş

Ben...

Bir geceysem
Sen aydınlığım ol esirgeme

Emin olduğun yola 
beni de götür endişe etme

Bedevi halimi bilensin, 
kalbi katılığımı ziyadeleştirme

Gül-i nihalsin, mahperisin, sabrı 
terennüm eyleyen edepsin garipseme

Sen mümbit topraklarda,
ilim irfan yuvalarında yetişmişsin, ben 
ise kıraç topraklarda çaresizdim geçme

Mustafa Cilasun
( Adıyaman başlıklı yazı Yazan Adam tarafından 21.06.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.