Borç yiyen kesesinden yer diye, çok güzel bir atasözümüz var birçoğunuz duymuşsunuzdur. Yani aldığın her borç, ama şahıstan, ama bankadan, sana yol, su, elektrik olarak dönmediği gibi, eninde sonunda mutlaka ödenecektir. Ödemediğiniz zaman zaten direk kul borcuna girer, öbür dünyada daha acı bir şekilde tahsil ederler.



Bazen bankaların reklamlarına bakıyorum televizyonda ve gülmekten kendimi alamıyorum. Mutlaka ara ara siz de gülüyorsunuzdur. Benim vatandaşıma bilmem ne banktan yüzde 0.85 faiz ile tatil kredisi, beş yıldızlı otele tatile gidemiyorum diye üzülme vatandaş, krediye gel krediye... Tatil kredini al ve de sana altmış ay yazı ile hadi bir de rakamla yazalım 60 ay vade... Yok ya sene de on gün, bilemedin on beş gün tatil yapacağım, yedi sekiz bin lira para çekeceğim senin bankandan, onu da sonra altmış ayda geri ödeyeceğim. Yahu arkadaş benim altmış ay ömrüm var mı ne biliyorsun? Maymun bile bir şey yiyeceği zaman arkasına götürür ölçermiş acaba ben bunu yersem sonra nasıl çıkartırım diye, bizimkisi de o hesap işte. Beş yıldızlı otele alıştım mı, seneye bir daha gitmek isteyecek haliyle hanım ve çocuklar. Altmış ay vade ile çektiğim kredinin daha bir yıllık ödemesini yapmış iken, daha dört yıl sonra kredi bitecekken hadiii bir tatil kredisi daha. Arkadaş bu borç bitmediği gibi torunumun çocuğuna kadar uzar gider, sonrada o torunlar benim mezarıma gelip sürekli beddua ederler. Ne gerek var ölüp gittikten sonra bile beddua almaya...



Öyle hinlikler ve akla zarar reklamlar yapıyorlar ki bu bankalar ve bankacı arkadaşlar hayretlerim tavan yapıyor yani, gülmekten kasıklarımı tutuyorum. Günde on liraya ya da on beş liraya sizi bir şeylerin sahibi yapıyoruz diyorlar. Ben de safın önde gideniyim zaten. Ulan arkadaş günlük ödeme diye bir şey var mı kredide, senin günde on lira dediğin kredi aya vurdun mu üç yüz lira, on beş lira dediğin kredi ay da dört yüz elli liraya geliyor. Arkadaşlar uyanık ya kredinin günlük geri ödemesini söylüyorlar. Siz bu uyanıklık ile askerde jandarma bile olursunuz. Pardon askerliğinizi yapmış mıydınız? O zaman büyük holdinglere Ceo olursunuz hem de dolgun maaşlar ile...



Bir de derler ki ''Borç yiğidin kamçısıdır.'' evet kısmen doğru da olabilir. Daha çok çalışır borç içinde olan borcunu ödemek için, ama bütün bir ömürde borç ile geçmez ki değil mi? Şu an da birçok çeşitte kredi var. Konut kredisi, otomobil kredisi, molalı kredi, düşük faizli kredi, tatil kredisi ve bunu gibi muhtelif krediler. En güzeli bir mal alacağımız zaman peşin alabilmek veya alamıyorsak en azından yarı parasını çıkartıp da verebilmek, hem borç yükümüzü, hem de vadelerimizin miktarını azaltacak ve kısaltacaktır...



Belli bir zaman önce birçok banka sokakta bile yaşlı amcalara, teyzelere kredi kartı dağıttılar. Yetmiş yaşında ki seksen yaşında ki amcaların teyzelerin çoğu kullanmasını beceremedikleri halde bu kartları aldılar ceplerine koydular. Bankaların bunda hiç bir kaybı yok aslında, tahsil edilemeyen kredileri ve kredi kartlarının rakamlarını vergiden düşebiliyorlar bu da çok dokunmuyor bankaya haliyle...



Ne diyelim kredisiz hayat inanın çok rahat velev ki mecbur da kalırsanız herhangi bir zamanda kredi çekmeye, alacağınız her ne ise biraz nakitte ekleyin üstüne, az borç, haliyle az sıkıntı stres demek. Hepinize en derin saygı ve sevgiler yine... 

( Bunun Adı Kredi başlıklı yazı AhmetZeytinci tarafından 12.07.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.