Gençlik yıllarımın dağ ceylanı, kır çiçeği,

Ele avuca sığmayan,

Köyün en güzel kızı,

Ah Asiye’m, ah!

Çeyrek asır sonra çıktın yine karşıma,

Başladı tekrar,

Sol yanımda uyuttuğum sızı.

Kayan bir yıldız gibi kaybolmuştun,

Kader öykümüzü yazarken.

 

Gelmenle, yeniden yağdın çöllerime,

Lakin, daha da alevlendi gönül çerağım.

Geçen ömür rüyaymış, uyandırdın;

Başladı yeniçağım.

Topla getir gün görmemiş anılarımı,

Öyle bir gülümse ki, yeniden gireyim

Yirmi dört yaşıma.

Üzerime devrilen hasret dağlarını kaldır,

Çıkar kör kuyulardan sevdayı.

Hüzün saraylarımın kapısını çaldır,

İliştir samanyolunu göğüme,

Haberdar et, küskün dolunayı!

Herkes unutmuşken ismimizi,

Masaya koy, geçmişin tek delili

Siyah-beyaz resmimizi!

 

Gözlerimden ayırma gözlerini,

Eskiye ışınlarken beni!

Fısılda o tatlı sözlerini,

Doya doya seyredeyim seni!

Bu sefer sıkı tut ellerimi,

Rotasız, limansız bırakma!

Korsan denizlerde savrulan

Aşk gemilerimi.

 

Gelişin, Robinson’un kurtuluşudur,

Issız adalardan.

Gelişin, müebbet bir mahkûmun

Beratıdır, köhne odalardan.

Göğsüme saplı kırık mızrağı çıkar,

İncecik ellerinle!

Yoksa durmaz kangren yaram,

Kapkara akar.

 

Ah Asiye’m, ah!

Sevda şamdanlarımı yaktın ya,

Asi Nehri gibi kaynağına,

Gerisin geri aktın ya,

Ve tebessümle baktın ya!

Bana gam yok,

Ölüm yok artık…

 

13.07.2017

Muhittin Alaca

( Gençlik Yıllarımın Kır Çiçeği başlıklı yazı Alaca tarafından 13.07.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.