Öyle...
Bir an gelir ki
İç güdüler yenik düşer
Ne kadar istesen de şartlar gider
Hesap edilmeyen
bir vakitte ritmik hareket biter
Sararmış olan bir benizden soğuk terler sökün eder
Nefes almak gayrı
bin beter, gözler açılır yakınlardan imdat bekler
Can sendeler, beden titrer,
neyi tutmak istersen takat işte o vakitte terk eder
Elbette...
Ehli dil olan bir kalple
Muhabbet etmek isterdim
Lafazanlığa boğanı nasıl tercih ederdim
Bir meramı
anlatmak için gerekli olan şartları bilmeliydim
Yoksa zamanı geçirmek için
bahane bularak gönlümü heder etmemeliydim
Yaşamak için yaşayandan ziyade,
nedenleri sual eden ve niteliğe ram eyleneni seçmeliydim
Kimi...
Tınılar alıp götürür
Hiç sual etmeyen refik gibidir
Şeksiz,
şüphesiz ahengin ta kendisidir
Ruhun dinmeyen hicranına eşlik eden yarendir
Ebru sanatını icra ederken
ziyadesiyle derinlik zerk eden feyzdir
Öteleri anbean hatırlatan,
yaşatan, haşyete namzet yapan asude bir rehberdir
İster...
Garip ol
İster gariplik yaparak sol
Her dalda yaprak tutunur kol kol
Her bir diğerinden farklıdır bilmiş ol
Yaratılan akıl ve sahibiyse gayretten öte yok çıkar yol
Miskinlik ve aczi yete niçin
teslim olur kul, itibar niteliktedir bir yol bul
Yoksa haysiyet ve şeref nicedir,
miskin olanda şahsiyet siliktir unutma yakışan kul ol
Aşk...