Yar...
Niçin ölümden korkarsın
O düğünü için titreyerek anarsın
Yeniden bir diriliş ve doğum olduğuna inanmazsın
Fani olana ait olmak için mi yaşarsın, niçin esaret kanarsın
Ruhundan nükseden derin hicrana neden yıllardır yabancısın
Kendinden anbean kaçarsın, kafa dağıtmak adına gariplikler yaparsın
Alıp götüren zamanın kitabını hiç okumaz mısın, yaratana niçin böyle uzaksın
Sahibi olduğunu sandığın varlığın kime ait olduğuna bakmazsın, ölüm için bu kadar umursamazsın
Elbette...
Bu aziz vatana
Kim olmaz ki feda
Toprağı mübarek kılan şehadet mi cefa
Böyle cefaya vefa gösterecek çıkmaz mı o şanlı bayrağa
Her şehit vatanı, milleti, şerefi, imanı için candan geçen şüheda
Her birinin saklı umutları vardı, hasret, firkat kokardı, metanet onlar için şiardı bu nasıl kutlu cefa
Ey hak ve hakikat için, milleti ve devleti için candan geçen o yüce ruha, her daim rahmet eyler ona yüce Hüda
Ben...
Elbette yanarım
Çaresiz bir köşede ağlarım
Rabbime umutla el açar yakarırım
Her secdede ruhumdan sökün edenleri anlatırım
Onu en yakınım, sevenim, rahmet edenim, sahibim olarak tanırım
Her emrine samimiyetle cevap veremediğim için utanırım, ben onsuz ne yaparım
Hiç umudumu yitirmeden, karamsarlığa düşmeden, her lahzada onu yanımda bulurum, böyle inanırım
En hakiki mürşidim Kitabı celilidir, rehberim yoluna feda olmak istediğimiz, Ümmeti olmaktan iftihar ettiğimiz Efendimizdir anarım
Daiş...