Ne kadınlığını yaşadı ne kızlığını

Yarım kaldı yüreğinde

Dün ırgattı baba evinde

Bugün el köyünde

İki küçük kızı eteğinde

Huriye ve Hafize’si

Erkek evlat vermedi ki Mevla’sı

Tutunacak tek dalı vardı el kapısında

Oda mertebesine ulaştı kaldı,

 Çanakkale cephesinde.

Kara haber geldi,

Kayacık köyünden Mustafa

Kocası, Şehit listesinde.

Yumrukladı durdu göğsünü

ağlarken yasına matemine.

Ne bilsin dövdüğü ulaşacak

İstiklal madalyası taşıma şerefine.

İki küçük kızı eteğinde

Döndü baba evine

Aydının imam köyüne.

Sessiz boynu bükük durmakta

yüreğine gömdü fırsat yok matemine.

Evdekiler zaten yasta ağlamakta

Yunanın işkence ile öldürdüğü kardeşine.

“Yunan sarı saçlarını göreceğine

Sarı liralarım pazar görsün der” Emir Ayşe

Altınlarını verir mavzer ve kolon fişeğine.

Fişekleri buğday torbasına,

Mavzeri koynuna saklar.

Yunanı kirli eli değeceğine

Mavzerin soğuk demiri değsin çıplak tenine.

 

Hey gidinin çetelerin Ayşesi

Yörük Ali çetesinin yazmalı efesi

Malkoç baskınında bozkurtların Asenası

Köşk baskınında Aydının kurtuluşunda

Kuva-i Milliyenin

Milli mücadelenin sonuna kadar

Gez göz arpacık diyen sürmeli zeybeği.

Efelerin ibretlik ,cesaret veren ecesi

Bilmem anlatmak mümkün mü

Savaş görmemiş nesillere

Rahat uykularla büyümüşlere

Şan şerefle doğmuşlara

Sendeki cesareti yüreği

Boz kurdun getirdiği ay ışığıyla

Güneşin nerden doğacağını emin

Kula kulluktan çıkmak için

beni ben eylemek için

Anadolu’yu millet  eylemek için

Aç kalmayı ,uykusuz kalmayı,

Evlatsız ,babasız kalmayı,

Emekle ,yürekle çalışmayı,

Tek yürek ,tek bilek olmayı,

Duayla ,Umutla direnmeyi.

Cesaretle karşı durmayı

hepsi bir olunca imanla çarpışmayı.

 

Bilmem anlatmak mümkün mü

Cumhuriyetin aydınlığına uyanmışlara

Rahat uykularla büyümüşlere

Şeref ve şanı miras almışlara

Daha önce sahip olmadığına

Hiç haykıramadığı kimliğine, benliğine

Gelecek nesiller sahip olsun diye

Uğruna Ölecek öldürecek kadar

değer vermeyi

Bir milletin top yekün uyanışını

Bilmem anlatmak mümkün mü

Bir kimliğe sahip olmayı

Eline kaşına gözüne nasıl sahipse

Öylesine doğal ve kendiliğinden

sanan yaşayan ve yaşayacak olan

mutlu ve rahat nesillere

güneşlerinin nasıl doğduğunu,

karanlığın cehaletin ne olduğunu,

içimizin ,iliklerimizin nasıl aydınlandığını,

ve bütün bunlar için

ilklerin nasıl yaşandığını.

İlk kez bir kadına efe unvanı verilmesini.

İlk kez bir kadının efe kıyafeti giymesini.

Canını namusun toprağını korumak için

İlk kez bir kadının çete kurmasını.

Çiftlikli Kübra’yla, Selanikli Ayşe’yle,

Balta köy kadınlarıyla,

saysam daha nicesiyle

ÇETE EMİR AYŞENİN

Kadın başına kadınlarla yunana karşı durmasını.

Onuruyla yiğitliğiyle namusuyla

Vatanseverliğiyle

Emeğiyle bileğiyle

Erdemiyle temiz ana yüreğiyle

Özü sözü bir haykırışıyla

“Çanakkalede ,hicazda,

Galiçyada ,yemende,

Sakaryada ,Kocatepede

mertebesine ulaş aslanların

Anasıyım bacısıyım”

“Şanın şerefin yiğitliğin

 teknesiyim ,hamuruyum ben”

“Oluk oluk akan kanın yarısıyım ben”    

“Ben Türk kadınıyım varım ve var olacağım” diye

Tüm cihana seslenişini,

belki ben anlatamam ama

onca kahramanlığını ,

şu mütevazi cümlelerle ile özetler

ÇETE EMİR AYŞE.

“Biz niçin çıkmışız harp etmeye biliyor musun? Milletimiz mülkümüz yandı. Bak benim yedi yaşındaki çocuğum kaldı. Namusum ve ırzımı Muhafaza için savaştım ben!”

 

             Yunan kuvvetleri Aydın'a geldiğinde İmamköyü'nde idim... On beş gün evvel düşman Nazilli'ye vardı... Dayanamadım martin tüfeğimi aldım çıktım.      

            O günlerden iki hatıram kaldı. Biri kadınlığımla verdiğim savaş, öteki de rahmetli Atatürk'ün göğsüme taktığı İstiklal Madalyasıdır.      

             Bazı kadınların içinde bir pehlivan; bazı erkeklerin içinde de, korkaklıklarından dolayı, bir kadın gizlidir. Kemer belindir, çizme ayağın börk başındır. Madem ki burası bizim vatanımız; biz de bu vatanın olmalıyız.         

ÇETE EMİR AYŞE

Dr. Özgür EKER 29.07.2017

 

( Çete Emir Ayşe. başlıklı yazı DR.ÖZGÜREKER tarafından 29.07.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.