Sustukça Konuşan Zaman
Görülmedik bir meskendir,hayallerimizde gezinen hulyalar Gizli bir şayiadır, bileklerimizde gezdirdiğimiz gurur Gizli bir peyamdır, zamansız kapanan kapılardan bize gösteriler kusur Gökyüzünde salınan bir kuştur anılar,yaşantıları gölgesinde durdurur Yeryüzünde akşamları yaşayan bir beldedir durduğumuz yer,başımızdan esen rüzgarlar Yeryüzüne ihanet edenlerin türküleri değildir şiirler,yıldızlardan yansıyan tılsımlar Renk cümbüşü içinde zamansız kapanan kapılardan fırlayan karanlıklar Rıhtımlardan inen insanların ellerinden gülümsüyor sustukça konuşan zaman Ruhlardan ruhlara dolaşan bir sis gibi insanın düşleri,keşmekeş sokaklara verir aman Resimlerden ruhlara dolan bir mavilik gibi,sustukça saniyelerle konuşur zaman Sessizlikten taşan bir heyula gibi,kaskatı durdukça hiddetleniyor yâran Sessizlikten atılan bir taş gibi,kanıyor dermanı geciktikçe yaran Seslerden çağıldayan bir nehir akıyor yüzünden,tüm dertlerden seni alan Siluetlerden süreklenen Monet'in resmi gibi renkler arasında sustukça konuşan zaman Serserilerin elinde çığlık çığlığa ağlayan bir kadın gibi ismi bile bilinmeden Boşluğun zemininde yalpalanan bir andır,sustukça konuşan zaman
(
Sustukça Konuşan Zaman başlıklı yazı
ercaga tarafından
3.08.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.