Ey Gönül!
Daha ne saklarsın, ifşâ zamanı,
Cümle mahlukâtın milâtıdır AŞK;
Gayrî ilân eyle! Canda Canân'ı,
Hakk'ın varlığının ispâtıdır AŞK..
Seyreyle âlemi, mecâzi yârı,
Nasıl da saracak sîneni nârı,
Her şeyde gizlidir sırların Var'ı,
Bütün yüreklerin biâtıdır AŞK..
Dinle artık haydi kalbinin sesi,
Odur inan çünkü yalnız neşesi,
Kim demiş geçici? Değil hevesi,
Kalbin kesintisiz evrâtıdır AŞK..
Kendimde kayboldum onun izinde,
Sonra da buldum O yârın dizinde,
Dil mi döner? Neler vardır gizinde,
Kalbimin Elest'ten naâtıdır AŞK..
Fâni yârlar toprak yerde nakıştır,
Ademoğlu bilmez Aşk tek bakıştır,
Gönülden gönüle sinsi akıştır,
Gözlerin muhteşem lügâtıdır AŞK..
Mecâzi mahbûbdan sızar ha sızar,
Hakîki Mahbûb'a ermezsen kızar,
Anla gâfil bu kul nedendir yazar?
Mecâzda kalanın afâtıdır AŞK..
Mecâzın gözleri, kaşı hep nâbi,
Vedûd'u haykırır duyarsan tabi,
Bir ânda yakalar, olmaz hesabi,
Tüm fâni Aşkların ecdâtıdır AŞK..
Aynasın, nefsinse kirdir silsene!
Kalbinde neler var, hele dilsene!
Leylâ, Aslı, Şirin kimdir bilsene?
Mecnûn Kerem Ferhat galâtıdır AŞK..
Elest Meclisi'nde ahdedir konu,
Vefâdır sınanan, sırâttır sonu,
Kendinde ara bul mutlaka O'nu,
Ruhun nefis ile cihâtıdır AŞK..
İbâdetten mânâ, Kur'ân'dan mâna,
Âyân olmadı mı? Bağnaz, hiç sana,
"Ölmeden önce öl" sırrıyla yana,
Benliğin mahbûbda vefâtıdır AŞK..
Saplanıp kalmışsın yalan dünyaya,
Nicedir dalmışsın derin hülyâya?
Bilir misin nasıl varın Ulyâ'ya?
Turâp bedenlerin kanatıdır AŞK..
İster inan ister inanma, böyle!
Zerre de küre de âşıktır öyle,
Varıp git kalbine kolaysa söyle,
Sanma Tarsûsî'nin icâtıdır AŞK...
"Adem KAÇAR"
