İzler… tek kanıt geride,

Dünün rahminde konuşlu asi bir aşktan hediye.

Gün… yarıladı hüznü,

Biteviye kaygılar senden kaynaklı belki de

İleriye dönük mihrabın gömülü olduğu o terane.

 

Zanlar… zansız öte beri oysaki,

Ziller… çalıp çalıp kaçtığın,

Perde perde yükselen sesi göğün mertebesinde,

Zimmetli yine sevdamın İlahi mercii,

Dönüşümü hüzün,

Geri dönümü kimine göre hicran,

Belki’leri öteleyip yüreğin tersiye,

En usul ölüm hele ki yeniden, diyebilmenin de

Tek özrü, varlığın hükümsüzlüğü.

 

Kereler aşarken boyunu ömrün,

Kınında hale, bendinde kimi zaman tek hece,

Bölerken beyitleri sayısızlığın da mağlubu,

Törelerin göreceli ihaneti

Yine fevri bir sevdadan arda kalan

O huzmenin tek tanığı yine

Depreşen özlemin tetiklediği sair kinaye.

 

Taşlar, sağ kalan nefsin celbi:

Soluksuz bir ritim olsa da garbında,

Kenetli ihanetlerin zulmü

Yine beşerin aslı yine derbeder yüzü çaresizliğin.

 

Donattığın hangi kelamsa,

Yaranın açıldığı o meydan;

Nefsin yürekle şavkı,

Özneler de kayıp sicil zaten donuk bir kayıt,

Boşa düşmüş cümlelerin isyanında nice şiir.

 

Tabur dolusu dilekle haşır neşir

Riyaların uzamında anlık bir rüya

Dokunup da bin ah ile donandığın kebirde

Baş tacın her halükarda hüsran.

 

Sür git kelamda en acımasız infaz

Dökümlü hecelerde pejmürde bir yalan

Yansıyan donuk yüzlerden,

Yankısı en beter zehir

Hele ki vasfı kayıp, sicili kabarık bir ilahsa nefis.

 

Zanlar muteber haylice,

Zorlar insanı hem de nasıl gecenin tetikleyicisi,

Zulümden gayri belki de benlikten ayrı,

Kıblende saklı tutulası en asil yörünge

Yine mizacın tefekkürü üstelik

Hali hazır bir sitemde ellerinin kiri

Bulaşmışken ruhunun tenine.

 

Demeler kadar demekle şart koşulduğun;

Susmalara eş değer benliğin zaman aşımı

Hele ki kıyama durduğun rahlede,

Dokunaklı bir de tebessüm yerleşmişse mimiklerine.

Akla zarar yüreğin isyanı,

Zarının soyulduğu yine ruhunun acısı

Sinende tefsiri, belleğinde dünün kiri

Havsalan almaz da asla nedir işin aslı.

Tetikler yenilgiyi en derin yılgı;

Sormadan geçer gider yüreğin eşrafı.

 

En muteber yoksunluktur oysa

Hem de en acısı yine pası yüreğin dökülür de üstüne başına:

Görünmezliğin tecellisi o atlas yorgan,

Üstünkörü bir meal yine dünün hükmünde

Savsaklandığın günden geceye,

İtibarın yoksa zahmetin biri bin para,

Sevdan düşmüşse dillere,

Gel de kolaysa göm başını kumun dibine

Bilip bilmeden neye tekabül eder benlik,

Sarmalında sadece hidayetin ereceksin mutlu nihayete.

 

 

( Gün Yarıladı Hüznü... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 19.08.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.