Sureti
vechinizden bir katre huzur düştü
Canlandı can
kırığı, gönlüme sürur düştü
Ben kalmadı
silindi benliğimin içinde
Ayağının
altına bendeki gurur düştü
Aydınlattı dünyamı
gözlerinin şulesi
Sönük kalan
güneşe sayende bir nur düştü
Bir dem
yaşattın bana rüya gerçek arası
Ruhumdaki çöllere
sağanak yağmur düştü
Elvan elvan
gül açtı harap gönül bağımda
Şarkıma makamlardan
rast düştü, mahur düştü
Sürmedi devran, varmış her kemalin zevali
Gidişinle gönlüme
hasret denen ur düştü
Bir fecri kazip imiş vuslat sandığım bu dem
Ayaklarım mukadder hicrana mecbur düştü
Kelimeler yetmedi arz etmeye halimi
Sükut galebe çaldı, gölgeler mehcur düştü
Kayboldu suretinle gönlüme gelen bahar
İçimdeki çöllere
Mecnunlar mağdur düştü
Şimdi güler
halime üstüme sinen hüzün
Misk-ü amber
yerine ruhuma kâfur düştü
Yine başladı şarkı hüzzamdan, hicazdan
Elime ud
yerine kırık bir tambur düştü
Kimi aşk dedi, kimi cünun, bendeki hâle
Ne yazar akıl gitti, serimden şuur düştü