Online Üye
Online Ziyaretçi
Kendinizi mutsuz hissediyorsunuz, şikayetleriniz var...
Derdinizi anlatacak birilerini buluyorsunuz ama bakıyorsunuz ki o sizden daha dertli...
Hangi konular size sıkıntı veriyor?
Biraz yalnız kaldığınızda;
-"Ah, ah...Bir değil, beş değil" diyen sizin kendi iç sesiniz...
Sizden daha dertli birileri ile dertleşmek "dertlere dert katmak" diye düşünüp kendi kendinizle, iç sesinizle dertleşmeyi daha uygun buluyorsunuz...
Ve olduğunuzdan daha cesursunuz artık...
-Bu kadar şikayetlerime sebep olan olumsuzluklarda benim payım ne? Ben ne kusur işledim de bu gün bu dertlerle boğuşuyorum?
İç sesiniz - Vaktiyle, gençliğinde gününü gün ettin, yarınlarını düşünmedin, yarınların dünden kötü geleceğini tahmin edemedin.
-Ne yapmam gerekirdi?
İç ses- Etrafındaki zir-zop lara uydun, kıyafetlerin bir mevsimlikti. En eski araban üç yaşındaydı. Lüks olsun diye konforlu evlere yüksek kiralar ödedin ve halâ kirada oturuyorsun. Ev sahibim iyi diyorsun, peki o iyi ev sahibin öldüğünde menfaate düşkün varisleri karşında görünce ne yapacaksın?
-Bu hiç aklıma gelmemişti. Şimdiki maddi sıkıntıları aşabilmem için bir yol, bir çözüm ne olabilir?
iç ses-Hımmm. biraz canın sıkılacak hani halk arasında bir söz vardır "tatlı tatlı yemenin acı acı çıkarması vardır" Neyse, geçmişe mâzi denir, bu güne bakalım... Kişinin azmine bağlı, her sıkıntı gelip geçicidir bunun böyle olduğunu göreceksin ama öncelikle kararlı olacaksın...Eğlence mekanlarında birlikte kahkahalar attığınız o arkadaşların şimdi neredeler, bu sıkıntılı günlerinde neden yanında değiller? Dost zannetmiştin onları...Sende varsa herkes yanında, sende yoksa kimse yanında yok...Anladın ama biraz geç anladın...
-Anladım da, ne yapacağım onu söyle...
iç ses- Akıllı ol, aklını kullan yeter. Allah herkese eşit akıl vermiş, aklını kullananlar akıllı, aklını kullanmayanlar aptal oluyorlar. Yine de zaman geçmiş değil, aklın mantığınla birlikte hareket ederse aşamayacağın zorluk yok...
-Tamam, bu konuda uzlaşıyoruz. Yalnız kalma korkum var, bu konuda?
iç ses-Niye yalnız kalasın ki, yüreğinde sevgi yok mu, çevrene hak edenlere, sevgini serpiştir...
-Bu kolay, bendeki sevgi umman gibi...Peki sağlıkla ilgili?
iç ses- Hastalandıktan sonra sağlığı geri kazanmak için doktorlara, hastanelere koşuyorlar, sen hastalanmadan sağlığını korumanın yollarını öğren (koruyucu hekimlik). Beslenme, spor, dinlenme (psikolojik rahatlama), eğlence, sosyal çevre ve yararlı etkinlikler...Şunu bilmek gerekir ki; sağlığı korumak, hastalığı tedavi etmekten daha kolay...
-Ülkemin geleceği de beni çok endişelendiriyor...
iç ses-Endişelerinde haklısın ama sen birey olarak üzerine düşeni yap, burada da yine aklını ve mantığını birlikte kullan ve bu endişelerine sebep olanları analiz etmeğe çalış ve onlara prim verme yani destekleme...Ulusal birliğin ve varoluşun devamı ekonomik güçle olur. Bir ulusun ekonomisi çökerse, ulus devlet de çöker.
-Ülke ekonomisini güçlendirmek için ben ne yapabilirim?
iç ses-Üretime yönelik faaliyetlerin olacak, enerjin var, üreteceksin...ÜRETİM, ÜRETİM, ÜRETİM...zamanını kahvehane köşelerinde okey oynayarak veya saçma sapan TV dizileriyle zamanı öldürerek değil...Hep bir şeyler yap, kitap oku, varsa bağın bahçen toprağınla uğraş...TV reklamlarına kanma, evde sarfiyatı minimuma indirge, mevcutlarınla yaşamını sürdür. O zaman birey olarak başkalarına, ülke olarak da başka ülkelere ihtiyaç duyulmaz. (Ülkede tüm bireylerin bunları uyguladıkları varsayımı ile)
Özet olarak üreteceksin ve hesabını iyi yapacaksın...(ihtar gibi)
Benim iç ses, tokat gibi insanın yüzüne dobra dobra... Düşünüyorum da haksız değil...
Selam ve sevgilerle,
Yurdagül Alkan.