Makale / Güncel Makaleler

Eklenme Tarihi : 24.08.2017
Okunma Sayısı : 1989
Yorum Sayısı : 4
Günün Yazısı

Bu Yazı 25.08.2017 tarihinde
GÜNÜN YAZISI
olarak seçilmiştir.

Olayların Sistematik Olma Durumu ve Yıllara Göre Dağılımı

Medyada yer alan haberlerde saldırıların sistematik olma durumu da incelenmiş ve engelli bireylerin maruz kaldığı olaylarda sistematik saldırı durumunun ciddi oranda olduğu görülmüştür. Engelli bireylerin maruz kaldığı fiziksel-cinsel şiddet, istismar ve kötü muamele olayları konusunda medyada yer alan 391 olaydaki saldırıların 269’unun sistematik olmadığı (%68,80), 122’sinin ise sistematik olduğu (%31,20) anlaşılmıştır. Bu rakamlara bakıldığında, olayların üçte birine yakınının sistematik olduğunu yani başka bir deyişle saldırıların tekrarlandığını ortaya koymaktadır.

Raporun Sonuç Kısmında Yer Alan Çözüm Önerileri Şu Şekilde Sıralanmaktadır

“Engelli Bireylere Yönelik Fiziksel–Cinsel Şiddet İstismar ve Kötü Muamele Olayları İzleme Raporu 2016 çalışması kapsamında engellilerin maruz kaldığı fiziksel-cinsel şiddet, istismar ve kötü muamele olaylarının önlenmesi ya da en azından asgari seviyeye indirilmesiyle ilgili çözüm önerileri ise sonuç kısmında şu başlıklar altında açıklanmaktadır. .

-Engelli bireylerin maruz kaldığı fiziksel-cinsel şiddet, istismar ve kötü muamele olaylarının önlenmesi yönündeki tedbirler, sorunun çözümünde önemli bir faktördür. Bu sebeple öncelikle engelli bireyler olmak üzere, engelli bireylerin doğrudan bakımıyla ilgilenen aile fertlerine ve yakın çevresine, fiziksel-cinsel şiddet, istismar ve kötü muamele olayları konusunda korunma, koruma ve önleme alanlarında eğitim programları düzenlenmelidir.

-Engelli bireyin maruz kaldığı fiziksel cinsel şiddet, istismar ve kötü muamele olayının tespit edilmesi için engelli bireylerin ailelerine yönelik özel eğitim programları düzenlenmesi, hem yaşanan saldırının etkin ve hızlı bir biçimde tespit edilip cezalandırılmasını sağlayacak hem de söz konusu olayların sistematik hâle gelmesini önleyecektir.

-Engelliler ile ailelerinin yaşadıkları olaylar sonrasında yapacakları idari ve hukuki başvurular ve ihbarlar konusunda bilgilendirmeyi sağlayıcı programlar ve birimler geliştirilmeli, bu birimlere erişim ve başvuru sistemi mümkün olduğunca erişilebilir kılınmalıdır.

-Olaylara maruz kalan engelliler ile ailelerine psikolojik destek verilmeli, mağdur kişinin sorunu kendi çabasıyla çözmesi beklenmemelidir.

-Engelliler ile yakınlarına yönelik tüm programların uygulanmasında eğitim ve rehabilitasyon hizmeti verilen zeminler etkin bir şekilde kullanılmalı, STK’ların bu yönde geliştireceği ve uygulayacağı faaliyetler teşvik edilmeli ve desteklenmelidir.

-Engelli bireylerin maruz kaldığı fiziksel-cinsel şiddet, istismar ve kötü muamele olaylarının önemli bir bölümünün aile ya da yakın çevreden geldiği gerçeğinden hareketle; engelli bireyle tanılama hizmetleri, sosyal yardım-ödenek tahsisleri, eğitim, sağlık hizmetleri vb. sebeplerle temas eden kamu görevlilerinin, olayları tespit edebilecekleri donanımı kazanmaları için özel programlar geliştirilmelidir. Bu programların uzman kişilerce hazırlanacak teknik tespit yönergeleriyle desteklenmesi ve kamu personelinin bu yönergelerin tatbiki konusunda hassas davranılması sağlanmalıdır.

-Kamu kurum ve kuruluşları, yaşanan olaylar hakkında kapsamlı bir veri tabanı oluşturmalı ve topladığı bilgileri, kişisel bilgileri koruyarak kamuoyuna sunmalıdır.

-Kapalı kurumlarda görev alacak personelde mesleki yeterlilik kriterleri titizlikle aranmalı ve bu personele sürekli ve kaliteli hizmet içi eğitimler verilmelidir.

-Özellikle akran gruplarının bir arada tutularak hizmet verildiği kurum ve kuruluşlarda akran şiddetinin önlenmesi için özel eğitim programları geliştirilmeli, güvenlik ve kontrol mekanizmaları kuvvetlendirilmelidir.

-Kamu kurum ve kuruluşlarındaki olayların tespiti için denetim mekanizmaları kuvvetlendirilmesi ancak daha da önemlisi kamu kurum ve kuruluşlarının STK’ların izleme ve denetimine açılması ve işbirliğinin güçlendirilmesi sağlamalıdır.

-Engelli bireylerin maruz kaldığı fiziksel-cinsel şiddet, istismar ve kötü muamele olaylarını inceleyen ya da olaylarında görev yapan (kolluk, savcı, hâkim gibi) adli personele, konuya özgü eğitim programları (engellilik hali ve hakları, toplumsal cinsiyet vb.) düzenlenmelidir.

-ATK’ların ve ATK’larda çalışan uzmanların gerek idari gerekse de yapısal sorunlarını çözebilecek şartlar oluşturulmalıdır.

-Soruşturma ya da kovuşturma aşamalarında görevlendirilen uzmanların, engellilerin psikososyal becerileri ve özellikleri hakkında derin bilgiye sahip olmaları sağlanmalıdır.

-Başta ASPB olmak üzere STK’lar ve konuya taraf meslek örgütleri, engelli bireylerin maruz kaldığı fiziksel-cinsel şiddet, istismar ve kötü muamele olayları hakkında kapsamlı, kamusal farkındalık çalışmaları yapmalıdır.

-Üniversitelerin ve araştırmacıların yaşanan olayların boyutlarını ortaya koyan ve analiz eden araştırmalar yapması teşvik edilmeli ve desteklenmelidir.

-Engelli bireylerin maruz kaldığı fiziksel-cinsel şiddet, istismar ve kötü muamele olaylarını haberleştiren medya mensuplarına, bu tür haberleri ele alış şekli ve kullanılacak dil ve söylemler üzerine eğitimler verilmelidir. Haberlerde mahremiyetin korunmasında özen göstermeyen, haberlerde pornografiye varan şekilde detay veren ya da fail ya da mağdur üzerinden herhangi bir sosyal grubu ya da kesimi aşağılayıcı, ötekileştirici söylem kullanan medya mensuplarına, denetleyici mekanizmalar tarafından gerekli müeyyideler uygulanmalıdır.

-Engelli bireyler için ihbar hatları erişilebilir hale getirilmelidir. İşitme engelli bireyler, mesaj (SMS, akıllı telefon uygulamaları vb.) gönderme yolu ile ihbar ya da çağrı yapabilmeli, görüntülü konuşma imkânı ile işaret dili bilen acil yardım personeli ile işaret dilinde konuşabilmelidir.

-Yine ihbar hatları, mağdura ulaşılmış ancak o anda bulunduğu yeri ve konumu tarif edemeyen kişiler (kriz anında panik yaşayan kişiler, zihinsel engelli bireyler, çocuklar vb.) için konum belirleme hizmeti sunabilmelidir.

-Çocuk Polis Şubeleri ve Çocuk İzlem Merkezleri (ÇİM) engelli çocukların erişimine uygun olmalı ve bu birimlerde engelli çocuklar ile çalışabilecek uzmanlıkta personeller bulundurulmalıdır.

-Özellikle özel eğitim okullarda eğitim alan engelli öğrencilere şiddet türleri, ihmal ve istismar konusunda eğitimler verilmeli, böyle bir durum ile karşılaştıklarında ne yapmaları gerektiği, nerelere başvurabilecekleri anlatılmalıdır.

Sözün özü olarak, kaynak olarak değerlendirilebilecek bu güzel çalışmadan dolayı emeği geçen TOHAD Başkanı Hakan Özgül ile Başkan Yardımcısı Süleyman Akbulut başta olmak üzere tüm yöneticilerini ve bu çalışmaya maddi manevi destek veren Açık Toplum Vakfı ile diğer kurum ve kuruluşları kutluyorum. Bu bilgilerden anlaşılacağı gibi engellileri her türlü istismar edenlerin çoğunluğunun tanıdıklar olduğu görülüyor. Öyle bir dünyada yaşar olduk ki insan ailesine, akrabasına, konu komşusuna güvenmeyecek de kime güvenecek. Umarım ki çözüm önerilerinde belirtilen konularda gerekli çalışmaları ilgili tüm bakanlıklar ile kurum ve kuruluşlar yerine getirmek için çalışmaları ivedilikle başlatırlar.

( Engellileri İstismar Edenlerin Çoğunluğu Tanıdıklar -3- başlıklı yazı AliHaydar tarafından 24.08.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.