“Allah-kul arasında ilme yoldur tasavvuf
Seçtiği kula vermiş Rabbim, bir tek tasarruf
Olmuştur veli…”
Akıl cinnet geçirir imana ters yaşasa
Piri söyler, cahiller sıraya girer, dinler!
Anlar gibi yaptıkça, rütbesi olur paşa
Sözüne karşı çıksa, sus der, şeyhten yer maşa!
Kürsüde lider olur, becerse neler daha,
…/Tevazu sahibidir, zikriyle yer gök çınlar
Eller halkaya hazır, şeyhe nur olur lamba!
El etek öpmeye de, çok hevesli akınlar
Kullukta harbi…
Zaten anlasalar bir değeri yoktur ona
Her çiçekten bal alır üşenmez kona kona
Bellemiş kulluğunu yese bıkmaz bin sopa
Yeşil otun yerine saman olur nafaka!
Hakaret kabul eder ye dese de taptaze
…/Aslında alışmıştır en düşüğüne razı
Yükünü çekmektedir, hamallık olmuş hazzı!
Dili tenini yorar, güzelden alıkoyar
Kitap yazsa eseri, nasip olmuştur tozu
Okuyan yok, anlayan yok, nasihat ise çok
Kendisi gibi…
Geçenlerde dinlerken piri, pek şaştım kaldım
Ne dediysem kükredi, tavrına deli oldum!
Neden dedi gerçeği ararsın kulluk varken
Düşünme ne derlerse doğrudur dedi soldum!
Hiç bırakılır mı ki sigara, içki, esrar…
Papağan gibi derler günahmış verir zarar!
Anlat ama ısrarda etme, basıyor efkâr
Yıkanmadığın ırmak, bakıp gezilir mi hem!
…/Suyu iç varsay zemzem, hayal et budur erdem
Su da içsen şarapta diksen tükenmez elem!
Güneş açsın ay doğsun yağmur toprağı oysun
Başın bu aşkla dönsün gönül doydukça doysun
Dön halkasında böyle, şeyh başköşeye koysun
Daha ne dediyse de asla susturamadım
Şeyhim der biri…
Tercih ettiğiyle kul uyur göz göre göre
Hastane, tımarhane, korkutmaz kabir hane
Günah hakkıymış gibi yolunu öre öre
…/Her yerde aratıyor var mı bir kumarhane
Şeyhler oluyor piri, oynatıyor körebe!
Derviş el ayak yıkar, şeyhi bakıp gülüyor
Nerde bulacak böyle hamal, insan ölüyor…
…/Şefaat eder diye, verir cennet hediye
Tapar ya Allah diye, başlar ona secdeye!
Mevla’m sabrına hayran, neyse seyrediyorum
Tövbe ederler diye, bense kahrediyorum
Taşan çizgiyi…
“Arının intiharı böyle olur azizim
Çiçeğinde cahillik, günah dolar valizi
Nasılsa sevgi…”
Saffet Kuramaz