Arakan’da yaşanan acılar üzerine, her yerde tekrar terör adına dualar, zalimlere beddualar yapılır oldu.  Haklı bir görüntü bu, olması gerekende bu… Fakat hep düşünürüm, neden hep Müslüman coğrafyanın meselesidir bu acı… Nijerya’da Boko Haram, Afganistan’da taliban, Suriye’de DAEŞ, PKK ve uzantıları… Ülkemizde hala PKK terörü devam eder durur? Sözüm ona Irak'ta Saddam Hüseyin’den kurtulan halkın, Yahut Kaddafi’den kurtulan Libya’nın hala iki yakası bir araya gelmez, eskiyi arar olurlar?


Bugün süper güçler, bir ülkeyi kendi askeri ile işgal edemiyor. Çünkü bunun için lojistik ihtiyaçların bedeli çok ağır ve pahalı. Oraya getirdikleri askerin beslenmesi ve barınması da… Bu nedenle, işgal edeceği ülkenin insanını ilk önce kandırıp terörist yapıyor, sonra ona para ve vaatlerde bulunuyor ve savaşın diyor. İçinde onlara yön veren kendi ajanları oluyor ve onları savaştırıyor. Bugün DAEŞ bitse ve yok edilse ne olur ki? Başka terör örgütleri hortlar, sömürmek için bu yapılmak zorundadır. Peki, neden o ülkenin insanı terörist olur ki? Çünkü, kolay kazanç yolu açıktır. Çünkü cahildir. Çünkü vatanına sahip çıkabilecek eğitim almamıştır, tarihini bilmez ve milliyetçi değildir. Çünkü macera peşindedir, o gençler! Çünkü, Müslüman olmayacak kadar, dinini bilmez, din ona yanlış öğretilmiştir. Din, yalnızca dayatmadır, maalesef! 


Bugün Müslüman coğrafyada sigara içen ve alkol tüketen insan sayısı çok fazladır. Gidin Amerika’ya yahut Avrupa’ya, sigara ve alkol tüketimi Müslüman ülkeler kadar çok değildir. Özellikle de sigara içmek!  Yakınlarda gittiğim Azerbaycan seyahatımda, free shoplarda sadece alkol ve sigara satışı vardı. Ucuz sigaraya adeta hucum eden, sıraya girerek almak isteyen ne çok insan gördüm. Eğer bir kişi Müslümanım diyorsa, Alkolun yüce kitabımızda haram olduğu, sigaranın Kur’anda geçmemesine rağmen harama yakın mekruh olduğu, hatta kimi alimlerce haram bile denildiği, böyle fetva verildiği açıkken, nasıl içilir, Bu nasıl bir fitnedir… Biz çoğunluğu Müslüman olarak yaşayan ülkeyiz, ancak, Yüce kitabımız faizi, alkolü, piyangoyu haram kılmasına rağmen aleni işlenen günahtır hala… Hala kadın tesettüre girmez, gireni eleştirir de… Bir Müslüman nasıl, haramı durmadan, tövbe etmeden işlemeye inatla devam eder ki… Allah’ın yapmayın dediğini yapar olmuş, Müslüman toplumlarda, bu yüzden zülümde onlara aşikar olmuştur maalesef… Biz Allah için ne yaptık ki, Allah bizimle olsun, duamızı kabul etsin ki…Aklımızı başımıza almamız lazım. 


Başımızı kuma gömüp, Allah'a dua etmek bizi acılardan, sıkıntılardan kurtaramaz. Müslüman ilk önce, Allah'a dört dörtlük kul olmalı ve Allah ne ne emrettiyse öyle yaşamalıdır... Bugün Müslüman isyankar yaşadığı için bu çileler... Biz Arapları eleştirirken, kendimize bakalım, onlardan ne farkımız var ki... sadece rengimiz farklı... Aynaya bakalım biz hristiyan gibi miyiz, yahut yahudi yahut budist gibi mi, yoksa bir Müslüman gibi mi görünüyoruz? Eğer Müslümana benzemiyorsak, içimiz farklı dışımız farklıysa, zülüm için yaptığımız duaya kendimizi değiştirmekle başlayabiliriz... Gerçekçi olursak, bu zülüm de devam edecek, zalimde olacak, yani şeytanda olacak, müminde ama biz ilk önce kendimize zulmetmemeyi öğrenelim!


Bir lideri de aramaya gerek de yoktur. Her kul halifedir, dünya hayatında. Halifeler, kendi emrindekilere lider olmalıdır. Hangi evde, baba imam olurda namaz kılınır ki... Eğer bir halife, emrindekilere bunu anlatamıyor ve kendisi örnek olup yaşayamıyorsa, dışında gelişen acı olaylar için dua etmesinin ne anlamı olabilir ki, biz bu acıyı ve aidiyatı ilk önce kalbimizde hissedeceğiz, empati-duygudaşlık yapacağız. Bir elimiz yağda bir elimiz baldayken, başkasının acısını anlayamayız. Bu halde yaşarken, yaptığımız dua da ne kadar içten olabilir ki, sadece vicdanımızı rahatlatırız. Bu vahşeti görünce Ya Rabbi onları koru demek yerine, Ya Rabbi ben senin istediğin ve sevdiğin bir kul gibi yaşamak istiyorum. Eğer böyle yaşamıyorsam, öldüğümde sana vardığımda halim nice olur demeliyiz. Kendi derdimize yanıp, onu düzeltmezsek ne kazanırız ki, başkasının acısı ya da ameli kendini bağlar ve bize de bir yararı da yoktur. Tıpkı, bir günah olan piyangodan kazanılan parayla, haramla, cami yaptırmanın sevabı olmadığı gibi… O terörden ölen kişiye, belki Allah rahmet etmiştir ve böylesi ölüm ile cennetine gitmeye vesile etmiştir, Ya biz? Bizim cennetimiz garanti mi ki…


Bugün, Teksas’ta yaşanan tayfun ile Amerika ne kadar çaresiz hissediyor. Ne kadar önlem alsa da denilene göre 8 kişi ölmüş, o teknolojisi ile Allah’ın afeti karşısında çaresiz kalıyor. Bilmediğimiz ne olaylarla, günlük yaşamlarını her an zehir ediyor. Bugün yine İngiltere’de kimyasal bulut ile iki yüzden fazla insan denizde yüzerken etkilenmiş, hastane de yatıyormuş ve orada yaşayan halkın evlerinden dışarı çıkmaması konusunda anons yapılmış. Kişiler dışarı çıkamıyor, hala bu bulutun nereden geldiği araştırılıyormuş. Allah kimseye, bu dünyadaki cehennem ehline bile rahat nefes aldırmıyor. Allah intikamını zalimle alırmış, sonrada zalimi yok edermiş… Biz zalim olmayalım, kendimize zulmetmeyelim. İslamı en dosdoğru şekliyle öğrenip yaşayalım. Ölümden korkmayalım, rızık korkusu çekmeyelim. Kardeş olalım, komşu hakkı nedir, sılayı rahim nedir unutmayalım. Biz sırtımızı yaratana dayarsak, kim Müslümana ne yapabilir ki… 


Allah Arakanlı Müslümanlara rahmetiyle yardım etsin. Onları, kaldırmayacakları sınavla sınamasın, ölenlerine Rabbim cennetiyle ödül versin, şehitlik makamına çıksınlar inşallah. Amin! Saygılar…


Saffet Kuramaz

( Neden Müslüman Coğrafyada Zülüm Var başlıklı yazı safdeha tarafından 30.08.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.