Dünya nüfusunun yaklaşık dörtte biri İslam dinine mensup ve bu iki milyara yakın insan topluluğu kutsal saydığı KURBAN BAYRAMI’ nı kutlamaya hazırlanıyor.
Peki, hangi şartlarda kutlayacaklar bu bayramı?
İslam âleminin kutsal bayramına birkaç gün kala Müslüman Dünyada neler oluyor, gelin bir göz atalım.
Nüfusunun büyük bölümü Müslüman olan, ya da resmi dini İslam olan ülkelerin sayısı 63’tür. Bunlar arasında: Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, İran, Irak, Suriye, Türkiye, Azerbaycan, Pakistan, Cezayir, Fas, Libya, Nijer, Senegal, Somali, Sierra Leone, Bosna Hersek ve Arnavutluk’ u sayabiliriz.
Yüzünüzün şeklini görür gibi oluyorum. ‘’ İyi de bunların birkaç tanesi hariç gerisi fakir ve geri kalmış, hatta ilkel kabilelerin yaşadığı ülkeler!’’
Evet haklısınız.
Şimdi tarihe bir dönelim ve bu ülkelerin tarihlerine, doğal zenginliklerine bir bakalım...
Bu saydığımız ülkelerin çoğu, dünyanın ekonomik anlamda çok önemli doğal kaynaklarına sahip. Rönesans’la birlikte başlayan enerji sıkıntısı, Batılı Hristiyan ülkelerin ilgisini buralara çekmiş. Yıllarca süren Haçlı Seferlerinin, 1. Ve 2. Dünya savaşlarının, hatta günümüzde Orta Doğu’ daki karmaşanın izini sürerseniz sizi hep, o zengin, doymak bilmeyen Ülkelere götürür.
Konuyu dağıtmadan devam ediyorum.
Bayrama giriyoruz ama Müslüman dünya ne alemde?
Suudi Arabistan; malum Hac mevsimi nedeniyle, turizm sayesinde küpünü doldurma derdinde. Daha dün yarattığı Katar krizini dondurmuş, gelen din kardeşlerinin oraya bırakacağı dolarları saymakla meşgul.
Katar: Bir anda başına gelen olayların şokunu üzerinden atmaya çalışıyor. 
Aynı dine mensup, fakat bazı yabancı güçlerle birlik olup gözünü kırpmadan; ya korkudan, ya üç kuruşluk çıkarı için kardeşlerinin yarattığı abluka ve yaptırımlar nedeniyle; kırgın, küskün. Oldukça önemli maddi kayıpları var.
Irak, Suriye, Afganistan, Somali malumunuz…
Pakistan: Yıllarca sömürülmüş bir ülke konumundan kurtulabilmek ve yakın komşularının yaşadıklarından ders alarak; ‘’Yeter artık!’’ demeye çalışırken, pat diye baskı ve tacize maruz kalıyor.
Zaten terör belası her Müslüman ülkede olduğu gibi, burada da sürekli kaos ve kargaşa ortamını canlı tutuyordu. Son olarak bizdeki FETÖ organizasyonu gibi orada da darbe yapılıyor ve Pakistan Başbakanı Navaz Şerif, 28 Temmuz 2017 günü Pakistan Yüksek Mahkemesi'nin kararı üzerine görevinden alınıyor ve ülke bir kez daha bilinmezliğin girdabına sürükleniyor.
İran: Yanı başımızda…Yüzyıllar boyu komşuluk yaptığımız, aynı inançtan ve aynı kökenden gelmiş hatta hemen hemen aynı kültüre mensup iki devlet olarak, birlik olamayalım diye araya türlü nifakların sokulmaya çalışıldığı kadim dostumuz.
Zaman zaman sızıntılar nedeniyle canı yanan ve bu yüzden her türlü önlemi alan, içine kapalı, terör nedeniyle sürekli alarm durumunu koruyan bir ülke.
Bosna Hersek ve Azerbaycan’ da yakın dönemde yaşanan ve hala devam eden soykırımlar, her ne hikmetse hiçbir batılı ülkenin ilgisini çekmeyen bir durum.
Afrika’ daki Müslüman ülkelerin yaşadıklarını bilmeyeniniz var mı?
Adamlar yıllarca sömürdükleri bu ülkelerde yaşayan halka bir damla suyu çok görmüşler. Orada yaşayanlar su kuyuları olmadığı için, hayvanların ayak izlerini takip ederek buralarda biriken pis, çamurlu suları içiyor ve dünya buna sessiz kalıyor.
Uzak Doğu’ da durum farklı mı bir bakalım.
Arakan:  1948 yılından beri Budist Myanmar devletinin işgali altında bulunan Arakan’daki Müslümanlar, büyük baskı ve kısıtlamalar içerisinde yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor. Bölgede Müslümanların evlenmeleri, seyahat etmeleri ve okumaları yasak. Müslüman çocukların sadece ilkokula kadar okuyabilmelerine izin veriliyor. 
Müslümanların seyahat yasakları o kadar geniş ki başka bir kasabaya ailelerini ziyarete gitmek için bile izin almaları gerekiyor.
Bu örnekleri çoğaltabiliriz elbette ama hiç biri diğerinden farklı değil gördüğünüz gibi.
Birileri de çıkıp ‘’ Yahu kardeşim Allah kahretsin! Nerde Müslüman var orada bela eksik olmuyor.’’ diyor.
Peki neden?
Birazcık okur, araştırsanız anlayacaksınız ki bunun bir tek nedeni var: 
 İNSANLAR BU ÜLKELERDE ÖZGÜR DEĞİLLER.
Ne zaman biraz başlarını kaldırsalar, birileri terör örgütleriyle önce oraları karıştırıyor, ardından ‘’Sizi kurtarmaya geldik!’’ deyip işgal ediyor, yakıp yıkıyor. 
Eğer yalakalık yapar, el etek öperseniz ve de efendilerinizin dediğini yaparsanız size bazı konularda dokunmazlar ama ‘’ Yeter artık, ben de insanca yaşamak istiyorum!’’ demeye kalkarsanız, vay halinize.
Bütün bu olumsuzluklardan kurtulabilmek için, onlar gibi davranmaya kalkarsanız, burada da inancınız dikilir karşınıza çünkü İslam’da asla ‘’OYUNU KURALINA GÖRE OYNAMAK’’ diye bir şey yoktur.
Oyun yoktur en başta; HAK vardır, HUKUK vardır, ADALET vardır, SEVGİ- SAYGI, HOŞGÖRÜ vardır.
Bugün Dünyada yaşayan Müslümanların çoğu, yaşadığı şeyin İslam değil de bazı ülkelerin gelenek, görenek ve kültürü olduğunun farkında bile değil. 
Çünkü bunlar dini gerçek kaynağından, KUR’A-NI KERİM’ den değil büyüklerinden öğreniyor.
Yapılması gerekenler, önlemler, öneriler…Bunları saymak, sıralamak uzmanlara düşer elbette.
Müslüman Dünya KURBAN BAYRAMI’ nı kutlamaya hazırlanırken, yalnızca dua ederek geçireceği zamanını biraz okuyarak, biraz araştırarak, Dünyayı daha yakından tanıyarak, olup bitenleri takip ederek geleceğine ve İslam’a daha faydalı olabilir.
BAYRAMIN TÜM İSLAM ALEMİNE HAYIRLAR GETİRMESİ, TÜM DÜNYANIN BARIŞ VE HUZURUNA VESİLE OLMASINI DİLİYORUM.

Saygılarımla
Sebahat Karagöz
( Bayramı Bayram Gibi Kutlamak başlıklı yazı S.Karagöz tarafından 31.08.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.