BİR EVLADIN YÜREK YAKAN ÇIĞLIKLARI !..

Bir taksi yaklaştı cenaze evine. Şaşkın gözlerle bakındı etrafına. Babasının ölüm haberini Ankara' da almıştı. Ağabeyine sarıldı titreyerek " abi söyle insanlara bağırıp çağrışmasınlar. Babam ölmedi ki..." Annesi 3 kat balkonundan seslendi. " gel kızım bak ben ağlamıyorum ki ..." Zorlukla tırmanıldı merdivenler. Annesine sarılırken insanları azarlayarak susun diye bağırdı. " Anne babam kötü değil . o bana söz verdi yalnız bırakmayacağına dair. Sende ağlama. Şaka yapıyordur. Bak göreceksin az sonra kahkahalar atarak gelecek." . Tarifsiz çok büyük şok içindeydi. Gerçeği kabul etmesi için söylenen sözlerin sahiplerini çok şiddetle azarlayak haykırdı " benim babam ölmez. O bana söz verdi. Ve verdiği her sözü tuttu hep. Ben onsuz yaşayamam. !!! " Oysa ki babasının cansız bedeni şehrin bir morgunda yatıyordu.



BİR ÖLÜMÜN ARDINDAN !..



İyi,kötü, genç, yaşlı,sıralı sırasız öğütüp dururken hayatın değirmeni bu defa da sevgili kayınbiraderimi aldı götürdü ebediyete. Herşey yarım yamalakken, yakışmasada teslim oldu çaresizce yatağında sabah ezanına karıştı son nefesi. Ve çığlıklara bıraktı sevenlerini.

Bir varmış bir yokmuş ya yaşamak denilen şey. Darısı hep başımızda bekler dururuz ölümleri işte, bazen kendimiz davet ederiz bezip, küsüp hayata külhanbeycesine belki de.

Ah be ölüm!.. El sallayıp durursun her yandan, alımlı çalımlı bir dilber gibi cazipsindir bazen. Umutlar düşmeden toprağa, nedense alırsın koynuna.

Hiç umulmadık bir günde , sıralı sırasız çalarsın kapıları ve oturursun davetsizçe baş köşeye; ilgilendirmez seni hali nedir, yaşamak ister istemez, borcu vardır ödenecek, çocuğu vardır evlendirilecek , günler vardır görülecek umursamazsın be ölüm ! Alır gidersin ebediyete; boyunlar kıldan ince ! Hep göç etmek kaçınılmazda şu yalnız başına gitmeler bir başına; geride kalanlar ne yaparlar anıları ile başbaşa.

Gittin işte sevgili Ferhan ; bizlerde yaşayacaksın her an. Bak el sallıyorlar sana eşin, çocukların ve ablan.Cennet olsun mekan ve asude bir yeni ezeli vatan.


 


                          Her nefsin tadacağı ve istisnasız darısı başımızda olan tek gerçek ölümken; gaddar, şerefsiz olmanın bedelinin ağırlığını anlarız gömülürken. Hak , hukuk, adil, merhametli ve sevgi saygı dolu, kinsiz, hasetsiz yaşamak huzurlu ve iyi miras bırakmanın tek yoludur. İmam sorduğunda ve " iyi bilirdik" cevabı alındığında beşeriyetteki yaşayış ebediyette en büyük nişan ve servetin sertifikasıdır.


Kelimelerin kifayetsiz kaldığı duygular vardır bazen. Yaşandığında ve elinizden akıp gittiğinde içinize işleyen. Kardeş sevgisi ve yokluğuda bunlardan biridir. Varlığında pek hissedilmez olsada kaybolup gittiğinde bir kor düşer yüreğine insanın. Keşkeler dans eder zihninizde ve kemirir durur yüreğinizi. Ve oturur hüzünler içinize. Ah , vahlar beyhudedir. Giden gitmiştir bir daha dönülmeyesice.

( Bir Evladın Feryadı başlıklı yazı KENAN KOÇ tarafından 7.09.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.