Esvabını
açma dedim kaç kere,
Gömlek
ile şalın arasındayım.
Sordum Kıbrıs
nere İstanbul nere,
Gemi ile
salın, arasındayım.
Nihayeti
hikâyeler anlatır,
İyi diyen
her sözünü dinletir,
Hatıralar
kulağımı çınlatır,
Gerçek
ile falın arasındayım.
Yüz sene
üstüne yüz sene daha,
Verse de
şükretmez olduk Allah'a,
Gözümü
açınca her gün sabaha,
Sebat ile
dilin arasındayım.
Şiirden
şarkıdan hatta gazelden
Geçmedim
yine de hiçbir güzelden,
Her türlü
kokuyu sevdim ezelden,
Karanfille
gülün arasındayım.
Kızdığımda
on ikiden vururum,
Garibanı
yemin olsun korurum,
Elimde bağlamam çalar dururum,
Mızrap
ile telin arasındayım.
Baktım ki
kafiye hece karıştı,
Ne
yapayım yanaklarım buruştu,
Parmaklarım
birbiriyle yarıştı,
Toprak
ile yolun arasındayım.
Kirpiklerim
uyku ile savaşta,
Geri
kalmam ne işimde ne aşta,
Şu kafama
düşüveren her taşta,
Toynak ile
nalın arasındayım.
Şehadetti anla benim muradım,
Şehadet dedikçe ondan ıradım
Anladım dünyada benim sıratım,
Serap ile çölün arasındayım.
Âdemi
aczinden söz etti size,
Sancılar
koştular bu yaşta dize,
İnşallah
diyorum gelmeyiz göze,
Şeytan
ile kulun arasındayım.
Âdem
Efiloğlu