Yürüdüm 
yürüdüm kâlbimin kırılmış 
dikenli sabrının canıma batan yanından 
kokuşmuş düzeni ruhuma çeke çeke 
kalka düşe şaşkınlıktan 
usa-pusa korkulu günlerle
aklımda teslim bayrağını diken 
o çelimsiz vâh ile.


..
Her şeye mi bu kadar güzel yakışır 
kırışmış inanca böyle mi denklenir 
ve ne güzel eklenir 
sindire sindire dikeni tel gibi boğaza saran
bu cânım eyvallah.


...
Gayrı külli halleri ayıklayarak
sağılmış ve dağılmışlık her yan 
kapı zili bülbül gibi bir yalnızlığı alkışlarken
vefası eksik 
cefası kıvamında bir dert serilir masa üstüne 
nankörlük tuz-biber..


....
Çok alışık bu haller 
gelip kurulurken başköşeye kral gibi 
kölesi olduğu zaaflar tatlı 
doğrular zehir-zemberek..


.....
Herkes gibi tüm zamanları çöpe at sende 
duyma söylediğim hiçbir şeyi 
güncelle yalnızlığı bir kez daha 
cilala hüzünle kâlbini..



-
Bulut topluyorum şimdilerde gözlerime 
ödünç aldığım güvenler haybiye 
saçlarıma serçeler konuyor 
zilkade ve zilhice rüzgârları esiyor kâlbimde 
büyüyorum 
hayatı çözemeden
b’ölünüyorum anne...


...




9.9.17/Cumartesi 
Z. Nâr
( B'ölünme Rüzgârları.. başlıklı yazı Nar-ı Çiçek tarafından 18.09.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.