İncitme gözümden sakındığımı 
Yâri aguşunda saklayan şehir 
Duymasın umarsız bakındığımı 
Visâlim ukbâya eylenmiş tehir 

Yıllar karışsa da hicriyle düne 
Hamdolsun bahtıma düştüğü güne 
Sevdâ ateşiyle harlanan sîne 
Hasret yokuşunda kalır mı behir 

Asırlık sükûtum ahımda saklı 
Aşka düşmeyenin kavramaz aklı 
Sevilen nâzında her daim haklı 
Gözlerimin yaşı olsa da nehir 

Gafletim cananı varda aradı 
Hâl böyle olunca menzil ıradı 
Baktım ki yokluğa gizlenmiş adı 
Sırrı nihânımdır diyemem cehir. 

Şâh-ı bergüzarım,gönül pîrâyem 
Fedâdır uğruna ömür sermâyem 
Divanem demiş ya,en büyük pâyem 
Şükür imbiğinde bal oldu zehir 

Yorgun mısralara sinse de keder 
Eylenmez âşıkta, gam gelir gider 
Günahi düşünmez, elâlem ne der 
Bin canı olsaydı, verirdi mehir 


Ahmet İslamoğlu
( .....diyar-ı Yâr başlıklı yazı günahii tarafından 19.09.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.