Şair mısralarda bir sorsun
Ödünç mü saymış bahar
Dalın var mı nisandan alacağı
Ekim içini bir burksun
Nihayete erer mi saçacağı
Bir başına kalırsa köknar
Çizilen o kalp de dursun
Buluta ulaşılır hazar
Yok artık o kuşun konacağı
Eylül dediğin aşkı zorlar
Son bir yudum bulunsun
Delinmese de gökten duvar
Unutulmasın yarınsız
kalacağı
Neden hala sakinse rüzgar
Bakır rengi yaprağa
Yanına usulen bir koşulsun
Güneşin malum kaçacağı
Kim bilir ne ara ezber
bozar
Süpürge lazım bu toprağa
Güz dediğin aşka zarar
Nihayetinde gözlerinden
vursun
O şiir bir kahveye doyar
Derenin aşikar denize
varacağı
Serçecik bu yolda belki
susar
Hele bir tüycük kopsun
Sesini hani mavilik duyar
Tutar kıyısı bir kaç
sarıcığı
Köpükler uçsa ne yazar
Ufuk en uzağa kurulsun
Hazan dediğin aşka nasıl
kızar