Bizim çocukluğumuz ve gençliğimiz yetmişli seksenli yıllara denk geldi. Biz
kendi çocuklarımız gibi bilgisayar ve cep telefonu görmedik... Bizler cep
telefonunun olmadığı zamanlarda birbirimiz ile daha çok sohbet eder ve daha
sağlam ilişkiler kurardık...
Dört kişilik çekirdek bir aile de tek kanallı TRT televizyonu ile mutlu olur ve
salonda ya da oturma odasında yaz gecelerinde kış gecelerinde kimi zaman sobalı
evlerde kimi zaman kaloriferli evlerde kestanenin sıcaklığı ile yüreğimizin
sıcaklığını bir potada eritmesini bilirdik... Hayatımızda cep telefonu yokken
odadan odaya seslenirdik ya da odanın kapısına giderdik...
Uzun yolda arabamız arıza yaptığı zaman, tamir için, çoğu kere tamirci
çağıramaz kendimiz halletme yoluna giderdik... Futbol maçlarına ucuz cep
telefonlarını götüremediğimiz için, beğenmediğimiz hakem kararlarında da sahaya
fırlatmazdık....
Ev telefonları çok kıymetli olsa da o zaman, hiç birbirimize hava atmazdık
''Baaak benim telefonum üç milyarlık beş milyarlık.'' diye... Hayatımızda cep
telefonları yok iken seyyar satıcılarda cep telefonu kılıfı da satılmazdı...
Ortaokul lise çağında ki kızlarda birbirlerine ''Baaak benim telefon kabım
pembe senin ki kırmızı diye gösteriş yapmazlardı.''
Hayatımızda cep telefonu yokken, sabit telefonlardan sevdiğimiz ile veya
arkadaşlarımızla saatlerce konuşamazdık, babamızdan, annemizden fırçayı yer,
otururduk kıçımızın üstüne... Eve çok telefon parası geldiği zaman, babamız
bazen de kapattırırdı telefonu...
Hayatımızda cep telefonu olmadığı zamanlarda, dünyada kanser hastalıklarına
daha az rastlanıyordu. Şimdi ki gibi elinde pahalı telefonu var diye küçük kız
ya da erkek çocukları cinayete kurban gitmiyordu... Kimse kimsenin gizlice değişik
hallerini videoya çekip sonra da herkese ifşa etmiyordu... Adım başı kontör
satan dükkanlarımız yoktu... Polis kılığına giren şerefsiz dolandırıcılar ile
çok da fazla muhatap olmuyorduk... Sabit telefonlarımıza zırt pırt bilgi mesajı
gelmediği için sinirlerimiz gerilmiyordu, kalbimiz sıkışmıyordu... Çocuğumuz
okulundan servisine bindiğinde eve gelene kadar on kere kontrol etmiyorduk,
güveniyorduk getirip götürenlere... İki de bir ailevi durumlarımızın
fotoğraflarını çekip de face de ya da başka sosyal paylaşım sitelerinde millete
ifşa etmiyorduk... Hayatımızda cep telefonu yok iken fotoğrafçılık para
kazandıran iyi bir meslekti...
Ne diyelim varlığı da çok gerekli, bazen yokluğunun da faydaları var insanlara
ve topluma. Birbiriniz ile olan iletişiminizi kuvvetlendirin illa ki ama cep
telefonunda sohbet ederek değilde, yüz yüze konuşarak, şakalaşarak ve
birbirinize dokunarak yapın bunu mutlaka...